Sınır Ötesi Ticaret ve Ödemeler
Farklı ülkelerde kullanılacak ödeme seçeneklerine başvurmadan önce pazar alışkanlıkları ve teknolojik yeterlilikler belirlenmeli
Modanisa.com katkılarıyla hazırlanmıştır.
İşletmelerin kullanıcılara sunacağı ödeme yöntemleri, online ticaret ve özellikle de sınır ötesi online ticarette üzerinde önemle durulması gereken noktalarından birini oluşturuyor.
Müşterinin, e-ticaret platformuna eriştikten sonraki temel beklentisi çoğu zaman alışverişini hızlı ve güvenilir bir şekilde tamamlayabilmek. Bol alternatifli bir ödeme yöntemi listesi ise müşterinin dikkatini dağıtıp yaşayacağı olası bir aksaklıkta alışverişi tamamlamadan web sitesinden ayrılmasına yol açabiliyor. Bu nedenle farklı pazarlar için farklı ödeme yöntemleri kullanılmalı, ancak satış yapılan pazarlarda kullanılan tüm ödeme yöntemlerine erişim sağlamadan önce bu ödeme çözümlerinin kullanım oranları dikkatlice analiz edilmeli.
Bu anlamda, farklı ülkelerde kullanılacak ödeme seçeneklerine başvurmadan önce ilk yapılması gereken şey pazar alışkanlıkları ve teknolojik yeterliliklerin belirlenmesi olmalı. Bu aşamada ödemeye aracılık etmesi amacıyla bir payment provider (ödeme hizmeti sağlayıcısı) kullanılabileceği gibi doğrudan ödeme sistemine bağlantı da sağlanabilir.
Payment provider’lar, gerek yerel regülasyonlara uyumu gerekse fraud detection olarak da anılan sahtekarlık tespiti ve iade servisleri ile pazara erişimi kolaylaştırmakta ve ilk kurulum maliyeti olmaması nedeniyle oldukça uygun bir hizmet sunmaktadır. Ayrıca payment provider’ların firma özelinde sundukları çözümlerden faydalanılabilir ya da herhangi bir özelleştirme yapılmadan da bir payment provider ile çalışılabilir. Teknolojik yeterlilik ve fintech anlamında Türkiye’de bulunan payment provider’lar ise dünya standartlarının üzerinde hizmet verebiliyorlar.
Yurt dışına satış yaparken hangi ödeme çözümlerinden yararlanmalı?
Kullanılacak ödeme yönteminin pazar alışkanlıklarına uygunluğu ve kullanıcılara sağlayacağı kolaylıklar, ödeme çözümü ilgili pazara penetre edilmeden önce kesinlikle çok detaylı bir şekilde analiz edilmeli. Çünkü gerek coğrafi konum gerekse demografik yapıdaki farklılıklar nedeniyle tek bir ödeme yöntemini her pazara uygulamak işletmeler için pek verimli olmayacaktır.
Örneğin; Türkiye ve Orta Doğu gibi pazarlarda kapıda nakit ödeme yöntemleri daha popülerken Kuzey Avrupa’da Adyen ve Klarna gibi daha yenilikçi çözümler; ABD ve Kanada’da ise PayPal benzeri alternatif ödeme yöntemleri çok daha yoğunlukla kullanılıyor. Bu açıdan bakıldığında bu yöntemleri barındırmayan e-ticaret platformlarının ilgili pazarda bir farkındalık yaratması ne yazık ki çok kolay değil. Bunlara ek olarak her pazarda azımsanmayacak oranda bir kredi kartı kullanımı olduğunu da unutmamak gerek. Seçilecek payment provider, tüm bu ödeme yöntemlerine erişim sağlayabileceği gibi sadece kredi kartı çözümlerine de aracılık edebilir.
Türkiye, e-ticaret alışkanlığını son 10 senede artıran bir ülke olarak ödeme yöntemleri konusunda da daha gelenekselci yöntemlerin yoğun olarak kullanıldığı bir pazar. PayPal’ın çıkış kararının ardından pazarda hakim olan ödeme yöntemleri, kapıda nakit teslimatlar ve kredi kartı olarak düşünülebilir. Ancak kapıda nakit teslimatların çok az sayıda firma tarafında yapılabiliyor olması, bu alanda fiyat rekabetinin ve servis kalitesinin daha ileri düzeylere gelmesinin önündeki en önemli engellerden.
Öte yandan bankalar arası takas komisyonlarının yüksek olması, bireysel kredi kartında pazarı elinde bulunduran 5 büyük bankanın işlem komisyonlarını belli bir seviyenin altına getirmemesi ve yurt dışı kaynaklı kartlara uygulanan işlem önleyici tedbirler Türkiye’de sınır ötesi e-ticaret oyuncularının önündeki ciddi zorluklar olarak değerlendirilebilir.
Fraud oranlarını düşürmek için nasıl önlemler alınabilir?
Sınır ötesinde ticareti yapılacak ürünün içeriği, fraud ya da kötüye kullanıma karşı alınması gereken önlemlerin genel çerçevesini belirlemek adına son derece önemli. İkinci el değeri bulunan (çanta, saat, mücevher vb.) bir ürünün ticareti yapılacaksa, çok katı kurallara sahip bir fraud sistemi kurmak veya bu fraud sistemini dışarıdan temin etmek yerinde bir karar olacaktır.
İyi bir fraud algoritması; potansiyel müşterilerin satın alma yapmasını engellemeyecek, ancak fraud riskinizi de artırmayacak bir dengede bulunmalı. Ayrıca fraud’un, tüm dünyada sadece e-ticaret özelinde değil, tüm sektörlerde çok önemli bir sorun olup her geçen gün de sizin aldığınız tedbirlere karşı kendini geliştiren bir dolandırıcılık yöntemi olduğu da unutulmamalı. Bu kapsamda kurulacak olan fraud detection sisteminin öğrenen bir mekanizma olması kritik bir öneme sahip.
E-ihracatta KDV iadesi alınabilir mi?
Geçmiş dönemlerde sadece geleneksel ihracatçıların gündem maddelerinden biri olan KDV iadesi, sınır ötesi gönderilerle artık e-ihracatçıların da üzerinde durduğu konulardan biri haline geldi. Geçmiş zamanlarda e-ihracat KDV iadesi alamıyorken ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi) sistemi ile birlikte 2014 yılından bu yana e-ihracatçılar da KDV iadesi alabilir durumda.
Vergi dairesi kontrollerinde müşterinin ödeme evrakları ve ürünlerin giriş irsaliyeleri gibi detaylı bilgilere ihtiyaç duyulması sebebiyle kullanılacak ödeme platformlarının bu özelliklere hızlı bir şekilde erişilecek şekilde tasarlanması büyük önem arz etmekte.
Diğer e-ticaret makalelerini okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Eylül sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.