E-ticarette “Güven Damgası” Dönemi

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 22 Eylül 1026 tarihinde kamuoyu ile paylaştığı Elektronik Ticarette Güven Damgası Tebliğ Taslağı, yakın bir tarihte Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. İşte meslek kuruluşları, dernekler, federasyonlar, sektör temsilcileri ve tüketicilerden gelen görüşlerin dikkate alınarak son haline getirilen tebliğe ilişkin önemli detaylar…
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 22 Eylül 2016’da kamuoyu ile paylaşılan “Elektronik Ticarette Güven Damgası Tebliğ Taslağı” kapsamında belirlenen asgari güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarına uyan hizmet sağlayıcı (kendi adına doğrudan e-ticaret faaliyetinde bulunan) ya da aracı hizmet sağlayıcı (e-ticaret faaliyetine platform sunan örn; pazar yerleri) yine tebliğ ile belirlenen Güven Damgası Sağlayıcı kuruluşlara başvurarak güven damgası denen elektronik işareti alabilecekler.
Öncelikle güven damgasının zorunlu değil, ihtiyarı bir husus olduğunu söyleyerek başlayalım. Yani isteyen şirket tebliğ taslağı yürürlüğe girdikten sonra burada belirtilen şartları yerine getirip tamamen kendi insiyatifinde olmak üzere bu damgayı alacak. Zaruri bir durum olarak düzenlenmemesine sektörün lehine olarak yorumlamak gerekir. Aksi takdirde belli maliyetlere neden olacak güven damgasının pazara giriş önünde bir bariyer olabileceği düşünülebilirdi.
Teknik anlamdaki bazı güvenlik standartları olarak belirlen bazı kriterler şu şekilde:
a) Her türlü işlemin EV SSL sertifikası ile gerçekleştirilmesininin sağlanması,
b) Kartlı ödeme işlemlerinde 3DSecure ile ödeme imkanı sunulması,
c) Türk Standartları Enstitüsü tarafından onaylı sızma testi firmalarından sızma testinin yapılması ve bu testin sonucuna göre gerekli önlemlerin alınması.
Bunların yanı sıra ilgili mevzuata uygun davranma, gerekli süreçleri tasarlama gibi daha soyut ifadeler de güvenlik damgası almanın şartları arasında sayılmaktadır.
Burada yazdığımız hususların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 22 Eylül’de kamuoyu ile paylaşılan taslak yönetmeliğe göre kaleme alındığını da belirtmekte fayda var. Bakanlık anılan tarih sonrasında çok sayıda kurumdan görüş topladı ve bu görüşler neticesinde taslak tebliğ ile yayımlanacak tebliğ arasında bazı farkların doğması mümkün olabilecektir.
Tebliğ taslağı yürürlüğe girdikten sonra taslakta belirlenen şartları taşıyan ve başvuran kurumlar Güven Damgası Sağlayıcısı (GDS) olarak akredite edilecek ve akreditasyon sonrasında GDS’ler güven damgası almak isteyen e-ticaret şirketlerine gerekli kontrolleri sağladıktan sonra bu damgalar alınabilecek. Bunun da bir süreç içerisinde olacağı, çok kısa vadede güven damgası edinmenin mümkün olmayacağını söyleyebiliriz.
Güven damgasından bakanlığın temel beklentisi, e-ticaretin daha güvenilir zeminlerde yapılmasına ön ayak olmasıdır. Fakat benim kanaatim bu tarz uygulamaların çok da yerinde sonuçlar vermeyeceği yönünde. Damganın verilmesi sonrasında damga sahibi şirketin kusursuz hizmet vereceği garanti edilmemekte, sadece damga incelemesi sırasında bu yapının gerekli şartları taşıdığı ortaya konmaktadır. Sonrasında -ki bu işin doğası gereğidir- sürekli bir denetim yapılması mümkün olmayacağından damgayı alan bir şirketin hukuka uygun hareket edeceği garanti edilemez. Bir vatandaşın güven damgası sahibi bir kurumdan ürün alması ve bu ürünün sorunlu şekilde teslim edilmesi, para iadesi yapılmaması gibi bir durum vatandaş nezdindeki algıyı ciddi ölçüde sarsmış olacaktır.
Güven damgasının maliyetinin de makul seviyelerde olması, bunun pazara giriş engeli olmaması açısından önemlidir. Aksi halde küçük firmalar bu damgayı alamayacak ve bir anlamda “güvensiz” şirket gibi bir yafta üzerlerine yapışacaktır.
E-ticarete halkın güvenini artırmak için yeni yeni düzenleyici işlemler, yani tebliğler, yönetmelikler çıkarmak yerine daha somut adımlar atılması kanaatimce öncelikli olmalıdır. Halkın internet okuryazarlığı konusunda bilinçlendirilmesi, sahip oldukları hakların kendilerine gerekli ortamlarda anlatılması, güvenli bir şekilde internet alışverişi yapmanın çok temel kurallarının anlatılması gibi adımların çok daha etkili ve uzun vadeli sonuçlar doğuracağı düşüncesindeyim.
Diğer e-ticaret makale yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Mayıs sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.