Satıcı ve alıcıların buluşma noktası: online pazar yerleri

E-ticaret, online pazar yerlerinin satıcı ve alıcılara sunduğu kolaylıklar sayesinde en hızlı büyüyen sektörler arasında yer alıyor
Online pazar yerleri, internet üzerinden satış yapmak isteyenlerin en sık başvurduğu platformlardan. Fiziksel mağazalarından satış yapan geleneksel ticaret alışkanlığına sahip firmaların dijital dönüşüm sürecine dahil olmasında büyük rol oynayan pazar yeri e-ticaret modelinin bu özelliği ile dünya üzerindeki sınırların kalmasında da etkili olduğunu savunmak mümkün. O halde gelin, dileyen her satıcının internet üzerinde bir mağazaya sahip olmasını sağlayan online pazar yeri kavramını birlikte ayrıntılı olarak inceleyelim.
Meyve-sebze satın almak için gidilen semt pazarları ile temelde aynı işleve sahip olan online pazar yerleri; çok sayıda tedarikçi ile alıcıların bir araya gelebildiği platformları oluşturuyor. Bu bakımdan satışa aracılık etme işlevi üstlenen pazar yeri platformlarında fiyatlar, teslimat şartları, stok durumları gibi faktörler satıcılar tarafından düzenleniyor.
Alıcıların ihtiyaç duydukları bir ürüne ya da hizmete farklı satıcıların koşullarını karşılaştırarak kendileri için en uygun olanı seçebilmelerine ortam hazırlayan online pazar yerleri, satıcılar için de çok sayıda avantaj barındırıyor. Örneğin, internet üzerinden ilk defa satış yapmaya başlayacak bir firmayı ele alalım. Bu firma eğer kendi e-ticaret sitesini kurmayı tercih ederse satış yapmaya başlamak için öncelikle kullanıcılarda marka bilinirliği yaratmak zorunda. Dolayısıyla farklı pazarlama çalışmaları yürütmesi ve bu çalışmalar için de belli bir bütçe ayırması gerekiyor. Fakat halihazırda yüksek marka bilinirliği ve kendi ziyaretçi kitlesine sahip olan online pazar yerlerinde pazarlama ve tutundurma sürecini atlayarak direkt olarak satış yapmaya başlamak mümkün olabilir.
Öte yandan e-ticaret sitelerinin satışlarını artırabilmek adına başvurabileceği online pazar yerleri, ürünlerin daha geniş kitlelere ulaştırılmasını sağlayarak aslında firmanın kendi markasını pazarlamasına da katkıda bulunuyor. Bu yolla pazar yerinde bir mağaza sahibi olan firma, kendi e-ticaret sitesine de trafik sağlayabiliyor.
Tüm bunlar için elbette e-ticaret sitesinin hedef kitle tanımına uyan kullanıcıların bulunduğu pazar yeri platformlarında yer almak büyük önem taşıyor. Peki online pazar yerleri hedef kitlelerine göre nasıl sınıflandırılabilir?
B2B pazar yerleri
Business to business kavramının kısaltılmış hali olan ve işletmeden işletmeye satış anlamı taşıyan B2B pazar yerleri, firmaların diğer firmalara ürün veya hizmet satışı yaptığı platformları oluşturuyor. Bu doğrultuda firmalar, son kullanıcıya satış yapmak üzere üretilecek ürün/hizmet için ihtiyaç duyduğu bileşenleri online pazar yeri üzerinden bir diğer firmadan temin edebiliyor. Bu kategoride hizmet veren online pazar yerlerine dünyaca ünlü IndiaMART, EC21 firmaları örnek olarak verilebilir.
B2C pazar yerleri
2B’nin aksine alıcı kitlesini son kullanıcının oluşturduğu pazar yerlerini tanımlayan B2C, yani işletmeden tüketiciye modelini uygulayan Booking.com, Souq.com, Zappos bu kategoriye örnek oluşturan küresel platformlardan. Yerele odaklandığımızda ise Hepsiburada, Yemeksepeti, Düğün.com, Armut.com, n11.com, Mutlubiev, gibi çok sayıda B2C pazar yeri platformunu sıralamak mümkün.
C2C pazar yerleri
Customer to customer ifadesinin kısaltması olan C2C pazar yerleri, alıcıların da satıcıların da son kullanıcıdan oluştuğu grubu niteliyor. Bu sınıfta tüketiciler, platformda bulunan diğer tüketicilere ürün/hizmet satışı yapabiliyor. BlaBlaCar, Airbnb, Etsy, Letgo, Uber gibi girişimler dünya çapında hizmet sunan C2C pazar yerlerinden bazıları. Türkiye’den örneklere baktığımızda ise Gardrops, Modacruz, iyisahne.com, Zebramo ve Tutumluanne.com C2C ağırlıklı hizmet veren platformlardan yalnızca birkaçını oluşturuyor.
Hibrit pazar yerleri
Satıcıların ve alıcıların hem son kullanıcılar hem de firmalardan oluşabilmesine imkan sağlayan, yani hibrit bir sistem sunan online pazar yerlerini bu gruba dahil edebiliriz. Bu platformlar, isteyen herkese satış yapabilme şansı tanıdığı gibi alıcı kitlesini de tek bir kullanıcı profili ile sınırlandırmıyor. Böylece hemen her tüketici grubu tarafından ziyaret edilebileceği için yüksek görüntülenme ve trafik oranlarına sahip olabiliyorlar.
Küresel çapta üne sahip olan ve sektöre yön veren e-ticaret devleri Amazon, eBay ve Alibaba’da firmalar firmalara, bireysel tüketiciler firmalara, tüketiciler diğer tüketicilere ve firmalar da tüketicilere ürün/hizmet satışı yapabiliyor. Hibrit pazar yerleri anlamında ülkemizden verilebilecek en iyi örnekler ise sahibinden.com ve GittiGidiyor. Gayrimenkul sahipleri ile inşaat firmalarının tapu satışı yapabildikleri Tapu.com ve kurumsal ya da bireysel üyelerin araç alıp satabilmesine imkan veren Arabam.com da sayıları giderek artan hibrit pazar yeri kategorisi altında listelenebilir.
Online pazar yerleri hangi gelir modellerini uyguluyor?
Pazar yeri platformları satıcılarla alıcıların buluşmasına aracılık ediyor. Bu görevi sürdürülebilir kılmak için de farklı kazanç yöntemlerini uyguluyorlar. Örneğin, satışlardan komisyon almak, online pazar yerlerinin en sık başvurduğu gelir modellerinden biri. Satışı gerçekleşen ürün ya da hizmetin fiyatı üzerinden yüzde olarak belirlenen komisyon ücreti ödenebildiği gibi aylık ya da yıllık olacak biçimde sabit bir ücret olarak da komisyon ödemesi yapılabiliyor.
Ücretli üyelik de online pazar yerlerinin uyguladığı bir diğer gelir modeli. Buna göre satış yapmak isteyenlerin platformda mağaza açmak için oluşturacakları üye hesapları için belli bir ücret ödemeleri gerekiyor. Fiziksel mağazalarda kira ödemesi ile eş değer olan bu uygulama, kimi pazar yerlerinde alışveriş yapmak ya da hizmet almak için üye hesabı oluşturan kullanıcılar için de geçerli olabiliyor. Pazar yeri platformunun kullanıcılarına ücretsiz olarak sunduğu özelliklerin yanı sıra birtakım ayrıcalıklardan yararlanmaları için üyelik türünün sonradan yükseltilebilmesi seçeneği de bu gelir modelinin kapsamına giriyor.
En yaygın olarak başvurulan gelir sağlama yöntemlerinden ücretli listelemede ise satıcılar, satışa çıkarılan ürünlerin pazar yerinde yer alması karşılığında ücret ödüyorlar. Bir anlamda raf ücretine benzetebileceğimiz listeleme ücreti, bazı platformlarda belli bir ürün adedine kadar alınmayabiliyor.
Bunların yanı sıra satıcıların belli ürünlerini platformda daha fazla ön plana çıkarmaları için kullanıma sunulan pazarlama yöntemlerinden de kazanç sağlanması söz konusu olabilir. Ürünlerin listelendiği sayfada üst sıralarda yer almak, ürünün platformun ana sayfasında görüntülenmesini sağlamak gibi satışı artırmaya yönelik çalışmalar da online pazar yerleri için gelir elde etme yöntemi olabiliyor.
Online pazar yerlerinin e-ticaret sektörüne etkileri
Küresel e-ticarette önemli oranda söz sahibi olan online pazar yerleri, geleneksel ticaret yapan pek çok firmanın büyüme istatistiklerine kıyasla çok daha hızla büyüyor. Hizmet hayatının henüz 23. yılında olan Amazon’un ABD’nin tüm online satışları içinde yüzde 60’tan fazla paya sahip olması da bu görüşü doğrular nitelikte. Üstelik küresel e-ticaret pazarının yaklaşık yüzde 40’ına hakim olan Amazon, eBay ve Alibaba, online pazar yerlerinin sektör için ne kadar büyük bir anlam ifade ettiğinin en açık örneklerinden.
2015 yılında 243 perakendeci ve 43 perakende danışmanı ile gerçekleştirilen araştırmaya göre satıcılar online pazar yerlerini genellikle daha fazla kişiye ulaşabilmek için tercih ediyorlar. Geleneksel ticaretle kıyaslanamayacak kadar geniş kitlelere kolayca ulaşabilmeye olanak sağlayan e-ticaret, online pazar yerlerinin satıcı ve alıcılara sunduğu kolaylıklar sayesinde en hızlı büyüyen sektörler arasında yerini alıyor.
Ancak tüm bu gelişmeler, online pazar yerlerinin gelecekte e-ticaret sektörünün tanımını değiştireceği sonucunu doğurmuyor. Online pazar yeri kullanıcıları, genellikle e-ticaret sitelerinin hedef kitlelerinden daha farklı kullanıcı alışkanlıklarına sahiptirler. Dolayısıyla e-ticaret sitesine sahip olmak ile online pazar yeri platformunda bir mağaza sahibi olmayı kıyaslamak yerine bu iki modeli birbirini destekleyecek şekilde sürdürmek izlenebilecek en akılcı yöntem olacaktır.
Diğer e-ticaret makale yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Nisan sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.