Dijital Dönüşememe Sendromu

Dönüşüm sürecine girebilmek, her şeyden önce değişimin farkında olmak ile başlıyor
Dijital dönüşüm, işletmelerin organizasyon yapılarını teknolojiye dayandırarak yeniden kurgulaması olarak tanımlanabilir. Bu dönüşümü, firmaların tüm dünyanın dijitalleştiği günümüzde ayakta kalabilmek için bütün süreçlerini bu yeni düzene ayak uyduracak biçimde iyileştirerek evrim geçirmeleri biçiminde ifade etmek de mümkün. Dolayısıyla geride kalmamak için dönüşüme uyum sağlamak gerektiği sonucuna varabiliriz. O halde neden Türkiye’de hala dijitalleşmeye direnen, dönüşemeyen firmalar var?
Bu sorunun yanıtı, aslında içinde saklı. Öncelikle toplum olarak yeniliklerden çok fazla haz etmediğimizi kabul etmemizde fayda var. Alışılagelmiş, geleneksel yöntemlerin sonsuza kadar başarı getirebileceğine inanıyoruz. Öyle olsa dahi dünya dönüyor, zaman geçiyor, tüketici profili değişiyor ve sonuç olarak beklentiler de çeşitleniyor. Bu bağlamda değişen tüketici ihtiyaçlarını fark edemeyen ya da fark ettiğinde beklentilere karşılık vermek için geç kalmış olan işletmelerin kaçınılmaz sona doğru hızla yol aldığını tahmin etmek sanıyorum zor olmayacaktır.
Peki firmaların dönüşüme karşı koymaya çalışmalarının kökeninde neler yatıyor?
Yeniliğe açık olmamak
Dönüşüm sürecine girebilmek, her şeyden önce değişimin farkında olmak ile başlıyor. Ancak ne yazık ki ülkemizde köklü bir geçmişe sahip olmak işletmeler için eski olan her şeyi sürdürmek gibi algılanıyor. Halbuki yeniliklere direnmemek, gelişen teknolojileri benimsemeye çalışmak firmanın geçmişine yapılan bir saygısızlık değil, tam aksine firma kültürüne sahip çıkıp onu ileriye taşımak anlamına geliyor.
Çok basit bir örnekle bu konuyu açıklığa kavuşturalım. Uzun yıllardır cam ürünler üreten bir işletme, bu işi başından beri aynı yöntemle yapıyor olabilir. Doğal olarak bu işletme için başarının sırrı özünden taviz vermemek olacaktır. Fakat özellikle internet teknolojileri sayesinde sınırları ortadan kalkan dünyada değişimi fark edemezse bu işletmenin zamanla müşteri kaybı yaşayacağı öngörülebilir. Peki bir cam işletmecisi için dijital dünya nasıl fırsat yaratabilir? Yeniliklere kucak açan bir firmanın dijitalleşerek ürünlerini çok daha geniş kitlelere ulaştırabilme şansı bulabileceğini söylediğinizi duyar gibiyim. Bence de haklısınız.
İleriyi görmeye çalışmamak
Hangi sektörde yer alıyor olursa olsun bir işletmenin başarısı da başarısızlığı da yöneticinin vizyonuyla doğrudan ilişkili. Çünkü yöneticisi miyop olan firmaların ileriyi görebilmesi söz konusu olamaz. Yöneticilerin bu tutumu, yani tüm değişkenler sabitmişçesine hep aynı noktaya odaklanmaları bana göre gelişmenin önündeki en büyük engellerden.
Söz gelimi, birkaç sene önce alınan bir karar ile firma o dönem için başarılı olmuş olsa dahi bu kararın sonraki yıllarda da doğru olacağını savunmak son derece ilkel bir yaklaşım. Bu noktada günün koşullarına bakılarak ileriye dönük adımlar atmak yerine geleceği görmeye çalışarak çözüm üretmek en akılcı bakış açısı olabilir. Bunun için de yöneticilerin tüm şartları olduğu gibi kabullenmeme, daha fazlası için çabalama ve dolayısıyla 3-5, hatta 10 yıl sonrasını düşünerek hareket etme gibi özelliklere sahip olmasında büyük yarar var.
Yeni nesil iş gücüne şans vermemek
Ülkemizde deneyime büyük önem veriliyor. Elbette bir görevi uzun süredir yürütüyor olmak o konuda uzmanlaşmayı ve işi doğru yapmayı kolaylaştıracaktır. Ancak bir süre sonra etrafındaki değişimi gözlemlemek zor olacağından aynı noktada kalmayı, ilerleme kaydedememeyi de beraberinde getirebilir. Bu aşamada deneyimin güvenilirliğine sarılırken geleceğin bugünden farklı şekilleneceğini de unutmamak gerekiyor. Yani hem tecrübeyi konuşturmalı hem de değişimi kucaklamalı.
Her yeni gelen nesil farklı davranış ve özelliklere sahip oluyor. İşini geleceğe taşımak isteyen işletmeler için genç beyinlerin çalışma biçimini kavramak büyük önem taşıyor. Bu anlamda yeni nesil iş gücüne güvenmek ve onların işletmeye yeni bir bakış açısı kazandırmasına izin vermek size hiçbir şey kaybettirmeyecektir.
Diğer e-ticaret köşe yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Nisan sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.