Sahibinden.com Röportajı
Türkiye’nin en köklü e-ticaret sitelerinden biri olan sahibinden.com’un hikayesini bizimle paylaşabilir misiniz?
Kurucumuz Taner Aksoy’un ABD’de internetin gelişimini yaşayarak gözlemlemesi ve Türkiye’de de internetin gelecekte benzer biçimde her alanda önem kazanacağını öngörmesi, 2000 yılında kurulan sahibinden.com’un çıkış fikrini oluşturuyor. Daha sonra internet üzerinde hangi alanda hizmet vermenin daha doğru olacağı araştırılıyor. Classified marketplace olarak adlandırılan, alıcı ile satıcıyı buluşturmayı sağlayan pazar yeri iş modelinin geleceğine yatırım yapmak gerektiğine karar veriliyor. 3 kişilik bir ekiple yola çıkan sahibinden.com, zamanla büyüyor ve bugünkü halini alıyor.
İnternet kullanımı Türkiye’de iyiden iyiye artıyor ve bir yandan da insanların ihtiyaçlarını doğrudan karşılayabilecekleri bir ortam haline geliyor. Önceleri özellikle emlak ve otomobil alanında ürünlerin alınıp satılabileceği bir platform yokken, internet ekosistemi doğal ihtiyaçları kolayca karşılayabilmeyi sağladığından organik bir şekilde büyümeye başlıyor.
Bu anlamda sahibinden.com da çok sayıda ihtiyacı karşılamaya odaklandığından markaya ve marka iletişimine ciddi yatırımlar yapılıyor. Ve bu çalışmalar 17 yıldır hız kesmeden devam ettiriliyor. Şu anda 500 çalışanımız var ve hala büyüyoruz.
Y&R’ın yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye’de kültürel sermayesi en yüksek olan 10 marka içinde internet dünyasından tek marka sahibinden.com. Bu sonuçla da gerçekten gurur duyuyor ve halkın markası olabildiğimiz sonucuna varıyoruz.
sahibinden.com’un iş modeli hakkında biraz detay verebilmeniz mümkün mü?
Bizim yaptığımız şey önünde sonunda teknolojiye dayanıyor, yani aslında bir teknoloji firmasıyız. Ayrıca alıcılarla satıcıları, kiraya verenlerle kiralamak isteyenleri bir araya getiren bir pazar yeriyiz. Klasik e-ticaret modelini benimserken seri ilan reklamcılık modeline de sahibiz. Ama tüm bunları yapmamıza imkan veren şey teknoloji.
Kullanıcı deneyimi, en zengin alternatiflerin alıcıya sunulması, satıcıların hızla sonuç alabilmesi gibi pazar yeri dinamiklerimizi her zaman mükemmel düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Komisyon modeli uygulayarak da gelir elde ediyoruz.
Bireysel kullanıcılara ilan oluşturma konusunda belli bir süre ücretsiz kullanım hakkı sunuyoruz, ama ilanlarının daha fazla ön plana çıkmasını isteyenler doping ürününü kullanabiliyorlar. Bu şekilde arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer alabiliyorlar. Bunun dışında ücretli ilan vermek de mümkün.
Bunların yanı sıra sahibinden.com’da kendi kurumsal kimliklerine sahip olan kurumsal üyelerimiz de bulunuyor. Biz tüm kurumsal üyelerimizi doğrularken halka açık kaynakları kullanıyoruz ve bilgilerini alıyoruz. Bu da gerçek bir ticari işletmesi olmayanların kurumsal üye olmalarının önüne geçiyor. Kurumsal üyeliklerde aylık üyelik modeli kullanılıyor. Buna göre ilan paketi satın almak mümkün olabiliyor.
sahibinden.com’da aktif ilan sayısı, kategori sayısı, görüntülenme gibi güncel rakamlar hakkında bilgi alabilir miyiz?
Toplamda 10 kategorimiz bulunuyor. Geçen yıl Ekim ayı verilerimize göre kullanıcı sayısı; web sitemiz, mobil sitemiz ve mobil uygulamalarımızın toplam aylık kullanıcıları dahil olmak üzere 40,7 milyonu buldu. Aylık 241 milyon ziyaret gerçekleştirildi. Aylık sayfa görüntüleme sayımız ise 7 milyar. Türkiye’de bu rakamlara erişebilen bir platform daha mevcut değil.
İstanbul ve Ankara’da olmak üzere 2 veri merkezinden hizmet alıyoruz. 1000’den fazla da sunucumuz var. Geçenlerde internet bağlantısı rekoru kırdığımızı da söyleyebilirim. İnternet hızımız 15 gigabit’i buldu, yani 15 gigabit’lik hizmet veriyoruz. Normal koşullarda bu hız ile 2 saniyede bir film indirebilmek mümkün. Dolayısıyla çok yüksek bir veri hızına ulaştığımız sonucuna ulaşabiliriz.
Bunların yanı sıra yazılım mühendisleri, hizmetleri tanımlayan ürün yöneticileri, tasarımcılar, test mühendisleri, sistem mühendisleri gibi pek çok alanda uzmanın bulunduğu ürün geliştirme ve mühendislik ekibimiz yaklaşık 100 kişiden oluşuyor.
İlan sayısının an itibarıyla 5 milyonu geçtiği bilgisini verebilirim. En yoğun ilan kategorilerimiz ise 2 milyona yakın ilan ile ikinci el ve sıfır alışveriş alanında. Ayrıca 1 milyonun üzerinde de emlak ilanı bulunuyor. Vasıta ilanları ise 500 bine yakın. Bu kategoriler 2016’da da en çok ilan verilen kategoriler oldu.
sahibinden.com’da geçtiğimiz yıl gerçekleşen yeniliklerden bahsedebilir misiniz?
2016 kurumumuz adına birçok yeni uygulamayı hizmete geçirdiğimiz bir yıl oldu. Türkiye’nin en kapsamlı emlak piyasası veri hizmeti olma özelliğini taşıyan “sahibindex Emlak Endeksi” uygulamasını 2016 başında bireysel kullanıcılarımıza sunduk. Emlak Endeksi uygulaması sayesinde kullanıcılarımız; son üç yıla ait satılık veya kiralık konutların metrekare fiyatlarından, o bölgede ikamet edenlerin demografik verilerinden, çevresinde okul, hastane bulunup bulunmadığı veya ulaşım olanaklarına kadar geniş bir bilgiye kolayca erişebiliyorlar.
Emlak endeksi ürünü ile il, ilçe ve mahalle seçtikten sonra konut veya iş yeri özellikleri seçiliyor, sonrasında da 3 yıllık ya da 1 yıllık eğilimler, metrekare fiyatlarındaki değişiklikler gibi analizleri görebilmek mümkün oluyor. Hatta bunları alıp başka mahallelerle veya il, ilçelerle karşılaştırabiliyorsunuz. Bu araç, özellikle yatırımlık veya oturmak için bir gayrimenkul düşünen ve kiraya çıkmak isteyenler için havayı koklayabilme imkanı sunuyor.
2016’daki bir diğer yeniliğimiz olan “360 derece fotoğraflı ilanlar” özelliğimizle, kullanıcılarımız ilan verirken 360 derece kameralarla çektikleri fotoğrafları ilanlarına yükleyebiliyorlar. Bu sayede ilana bakanlar, sanki oradalarmış gibi söz konusu emlak veya vasıtayı her açıdan görebiliyorlar. Buna ek olarak geliştirdiğimiz “sokak görünümü” ile de söz konusu gayrimenkulün yer aldığı muhit sanki oradaymış hissi verilerek görüntülenebiliyor.
iOS ve Android platformlarında lanse edilen özellikleri de hızlıca mobil uygulamalarımıza entegre ediyoruz; bunlardan biri de Sesli Kontrol özelliği. Bu özellik ile kullanıcılarımız artık klavye kullanmadan sesli olarak ilan arayabiliyor ve ilanlarının başlık ve açıklamalarını ilanlarına ekleyebiliyorlar. Ayrıca iOS platformunda 3D Touch, Spotlight Arama ve Apple Watch özellikleriyle de kullanıcılarımızın hayatlarını kolaylaştırıyoruz.
Ayrıca geçen yıl geliştirmeye başladığımız “favori arama” özelliği ile çok detaylı bir arama yaptıktan sonra arama kriterleri kaydedilebiliyor. Daha sonra bu kriterlere uygun yeni bir ilan oluşturulduğunda kullanıcıları haberdar edebiliyoruz. Hatta kaydedilen aramalar farklı farklı isimlerle kategorize edilebiliyor. Örneğin, bir marka için arama yapıyorsanız “x marka aramalarım” diye adlandırdığınız bir kategori oluşturup ilgilendiğiniz aramaları burada toplayabiliyorsunuz. Bir de “hikayeni paylaş” adlı bir bölümümüz var. Alım ya da satım yapmış kullanıcılarımız bu bölümde deneyimlerini diğer kullanıcılarla paylaşabiliyorlar. Burada aramalarını kaydetmiş ve ilan çıktığı anda ihtiyacını kolaylıkla karşılayabilen insanların yorumları da var. Bu da aslına bakarsanız bizim “detaylı arama yapabilen bir veri tabanı” özelliği taşıdığımızı ortaya çıkarıyor.
Mobil ticaret her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. sahibinden.com mobil tarafında nasıl geri dönüşler alıyor?
Biz aslında 2011 yılında iOS uygulamamızın lansmanını yaparak Türkiye’de bu alanda mobil uygulama sunan ilk e-ticaret ve ilan platformu olduk. Hatta 2009 yılı sonlarında mobilin stratejik yatırımlarımız içinde önemli bir rolü olması gerektiğini görüyorduk. O zaman mobil web sitemiz ve mobil uygulamamız yoktu. Fakat hızla bu ürünlere ve teknolojik altyapıya yatırım yapmaya ve ekibimizi bu alanda güçlendirmeye başladık. Çünkü gelecek mobildeydi, biz de bu öngörüyle hareket ettik. Şu anda yine aynı önemi veriyoruz mobile.
Bizim toplam trafiğimizin ziyaret anlamında yüzde 65’e yakını mobil web ve mobil uygulamalardan geliyor. Bugüne kadar gerçekleşen uygulama indirmeler 20,1 milyona ulaştı. Sadece mobilde aktif kullanıcı sayımız 6,7 milyon. Mobil web’de bundan daha da fazlası var. Bu bağlamda, artık bazı özelliklerimizi önce mobil kanalda hizmete sunuyoruz. Hatta şu anda mobil dışında başka hiçbir platformda sunmayı düşünmediğimiz yeni bir ürün fikri var. Çünkü her mecranın kendine özgür bir doğası var ve bazı özellikler mobilde çok büyük anlam ifade ederken masaüstü için belki o kadar önemli olmayabiliyor.
Bizim için tüm platformların aynı dili konuşması da büyük önem taşıyor. sahibinden.com’un bir web sitesi, bir mobil web sitesi, bir iOS ve bir de Android uygulaması var. Kullanıcı deneyimini aksatmamak adına hepsinin kendi arasında tutarlı bir yapılanmaya sahip olması gerekiyor.
sahibinden.com’un en önemli trafik kaynağı nedir?
Bizim en büyük trafik kaynağımız markalı trafiktir, yani doğrudan trafik. Kendi iç metotlarımızı dış ölçüm araçları ile birleştirdiğimizde trafiğimizin yarıdan fazlasını markalı olarak adlandırdığımız doğrudan trafik oluşturuyor. Geri kalan ise organik aramalardan oluşuyor. Ayrıca sosyal medyadan gelenler de var. Paid trafik bizde binde bir bile olmayacak kadar az.
Bunlar elbette markaya yatırımın sonucu. Mevcut 10 kategorimizin hemen hepsi arama sonuçlarında üst sıralarda çıkar. Hatta bazı markalı ürünlerle yapılan arama sonuçlarında bile sahibinden.com markada daha üst sırada çıkıyor. Bu da arama motoru optimizasyonuna ve içerik zenginliğine yaptığımız 17 yıllık yatırımın eseri.
sahibinden.com bireysel satıcılar kadar kurumsal satıcılar tarafından da tercih ediliyor. Peki bu iki tür kullanıcının davranış alışkanlıklarını karşılaştırabilmeniz mümkün mü?
Yatay bir e-ticaret platformu olduğumuz için konu bazında farklılıkları değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum. Çünkü bir emlak satışındaki kullanıcı davranışı ile otomobil satışındaki davranış elbette farklılık gösteriyor, aynı şekilde ikinci el bilgisayar satarken de öyle. İş makineleri gibi ürünlerin satışı da yapılabiliyor sahibinden.com’da ve buranın da dinamikleri bambaşka. Bu anlamda, bireysel ve kurumsal satıcılar arasında işin doğasından gelen farklılıklar mevcut olabilir fakat ben çok büyük farklılıklar olduğunu düşünmüyorum.
Aslında herkes evini, iş yerini, otomobilini veya ürününü satarken gerçek değerini bulmasını istiyor. Bu da çok doğal bir motivasyon. Bunun yanında hızlı satabilme motivasyonu da var tabi. Bazen acil bir durum olabiliyor ve hızlı bir şekilde satışı gerçekleştirmek gerekebiliyor. Bu durumdaki satıcıların davranışları da farklılık gösteriyor elbette.
Online pazar yerlerinin dünyadaki ve Türkiye’deki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada sürekli olarak büyüyen bir trend görüyoruz. Bir pazar yeri girişimi oluşturulduktan sonra hızla alıcı ve satıcı kitlesi geliyor. Sonra bunu duyan başkaları da gelmeye devam ediyor, böylece ürün seçenekleri artıyor ve memnun kullanıcılar ağızdan ağıza pazarlama yaparak firmanın büyümesinde rol oynuyor.
Bu durumda mobilin etkisi çok büyük. Mobil sayesinde belki diğer kanallardan gelmeyecek insanlara ulaşılabiliyor. Tüm pazar yeri platformlarının geleceği, mobile yaptıkları yatırımlarla paralel aslında. Ayrıca sanal gerçeklik gibi diğer teknolojiler de geleceği şekillendirecek. Özellikle büyük veri ve yapay zekanın bu alanda deneyimleri çok farklılaştıracağını düşünüyorum. Biz de şu anda bu noktalarda yatırımlarımızı sürdürüyoruz.
sahibinden.com’un zaman için daha fazla öne çıkarmak istediği, fırsat yaratabileceği düşünülen alanlar var mı?
Tabi, örneğin şu anda biz profesyonel hizmetleri öne çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Oradaki modelimizi bir ilan ya da ürün listeleme modelinden daha çok profil oluşturma modeline çevirdik. Dolayısıyla profesyonel hizmet veren kurumsal üyelerimizin doğrulanmasından sonra üyeler kendi profillerinde sundukları hizmetleri anlatabiliyor, referanslarına yer verebiliyor ve hizmet alan kişiler de bunun üzerine yorumlarını paylaşabiliyorlar. Burası seri ilan ya da e-ticaretten farklı bir model.
Buna ek olarak, geçtiğimiz yıl iş ilanlarına yatırım yapmaya başladık ve o alan müthiş bir hızla büyüyor. İş için gazeteye nasıl ilan veriliyorsa sahibinden.com’a da öyle ilan verilebiliyor ve işe başlamak isteyen kişi başvurusunu telefon yoluyla doğrudan ilan veren kişiye yapabiliyor. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda bu alanda öne geçeceğimizi düşünüyoruz.
E-ticaret ve online satışa yeni başlayacak olanlara ne gibi önerileriniz olabilir?
E-ticaret, beraberinde çok sayıda fırsat getiren bir alan. Bununla birlikte çok kolay bir alan olduğu da varsayılmamalı. Çünkü satın alma deneyimini başından sonuna kadar kullanıcıları memnun edecek biçimde sunmak gerekiyor. Yani bir e-ticaret platformunda ürün satış sürecinde eğer ürünün zamanında teslim edilmemesi, yanlış ürünün gönderilmesi ya da iadede sorun yaşanması gibi durumlar ortaya çıkarsa son kullanıcı memnuniyeti olumsuz etkileniyor.
Dolayısıyla başta kullanıcı memnuniyetini sağlayacak operasyonu kurgulamak gerekiyor. Bu da teknolojik altyapı ve iyi iş ortaklıkları anlamına geliyor. E-ticaret; işin içine bir girelim, sonra öğrenilir nasılsa denilecek bir alan değil. 4-5 yıl önce e-ticaret genellikle böyle bir şeymiş gibi görülüyordu ama artık durum değişmeye başladı. Türkiye’de e-ticaret her ne kadar hala gelişmiş ülkelerin gerisinde olsa da gelişmeler kaydediliyor. Çünkü kullanıcıların çok üst seviyede beklentileri var ve buna karşılık verebilmek için iyi bir plan, iyi bir ekip ve bütünsel olarak uyumlu çalışmak gerekiyor.
Türkiye’de online iş yapanlar için potansiyel kullanıcı sayısının çok fazla olması bir fırsat. Fakat bu pazara girmek isteyen oyuncular açısından girilen alana bağlı olarak iyi bir yatırımla giriş yapmak önemli. E-ticaret işi yapmak isteyenlerin artık küçük küçük başlayayım, sonra büyürüm gibi değil de kuvvetli bir marka iletişimi ve yatırım planları yaparak finansal bir güçle masaya oturmaları lazım.
Türkiye bu anlamda gelişmekte olan bir pazar olmakla birlikte aslında ilerlemiş bir ülke. Markaya, teknolojiye yapılan yatırımların büyük resmi oluşturan parçalar olduğu düşünüldüğünde bu parçalardan bir ya da birkaçını eksik bırakarak pazara girmek çok da mümkün değil.
Türkiye’de ihracat söz konusu olduğunda e-ticaretin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
E-ihracatla ilgili çok sayıda çalışma yürütülüyor halihazırda. Bakanlıkların da bu yönde çalışmaları olduğu malum. Ayrıca e-ihracat TOBB E-ticaret Meclisi’nin de öncelikli kalemlerinden biri.
E-ihracat dediğimizde B2B ve B2C şeklinde 2 tarafın olduğunu göz önünde bulundurmak gerek. B2B tarafta zaten dünya çapında öne çıkmış platformlar var. Bu platformlara alternatif olmak çok kola değil, bu nedenle farklı stratejiler yürüterek hareket etmek gerektiğini düşünüyorum.
B2C tarafta ise benim düşüncem, yurt dışında bir pazarın hizmetine açılacak platformun markasının bu ülkelere nasıl duyurulacağı, nasıl güven inşa edileceği ve fiyat avantajının ne olacağı sorularının altı doldurulmadan işe başlamamak gerektiği yönünde. Özellikle son kullanıcıya sunulacak ürün veya hizmetin diğer ülkelerde sunulamayacak kadar farklılaşmış ve sürdürülebilir olması lazım. Bu ikisinden biri sağlanamadığında e-ihracat operasyonuna eksik bir planla başlanmış olur.
E-ihracat, ülke olarak yatırım yapmamız gereken bir alan ama bunun da doğru planlama ile yapılması gerekiyor. Önemli olan, tüm dünyada e-ticaret sayesinde bir ürüne tek bir tıkla ulaşabiliyorken yabancı ülke pazarlarının Türkiye’deki bir firmayı tercih etmesi için neden yaratmak.
Önümüzdeki dönemle ilgili sahibinden.com’un hedefleri nelerdir?
Güçlü olduğumuz dikeylerimize odaklanmaya ve onları geliştirmeye devam edeceğiz. En iyi deneyimi, en iyi içeriği ve en iyi hizmetleri sunmayı da sürdüreceğiz. Teknolojik anlamda da özellikle büyük veri, yapay zeka ve mobil gibi yeni teknolojilere yaptığımız yatırımları geliştireceğiz.
Büyüteç: sahibinden.com
Kategori sayısı: 10
- Aylık e-ticaret ziyaret sayısı: 241,2 milyon
- Aylık sayfa görüntülenme sayısı: 7 milyar
- Aktif ilan sayısı: 5 milyona yakın
- En çok ilana sahip ürün kategorisi: İkinci el ve sıfır alışveriş
- E-ticaret alanında çalışan sayısı: 500
Diğer e-ticaret röportaj yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Mart sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.