E-ticaret Firmaları 2019’da Neler Planlıyor?

Türkiye e-ticaret sektörü son yıllarda kesintisiz bir büyüme trendi yakalamış durumda
İnternet üzerinde faaliyet gösteren firmalar iki ana iş modelini uygulamaya çalışıyor: Bir kısım firma, geniş bir potansiyel müşteri hacmi olan ve sıklıkla satın alınan (frekansı yüksek olan) ürün ya da hizmet satışı gerçekleştirmeye çalışırken diğerleri fiyatı yüksek olan veya satın alma sıklığı düşük olan sağlık, otomotiv ve konut gibi sektörlerde talep toplamaya dayalı (lead generation) bir iş modelini uyguluyor.
Son dönemde bu iki modelde birçok firmayla dijital pazarlama stratejileri üzerine sohbet etme şansım oldu. Standart e-ticaret işi olarak değerlendirilebilecek ilk modeli uygulayan firmalar, 2019’da operasyonlarını iki ana stratejide kurgulamayı amaçlıyor: İç pazardaki fırsatları değerlendirmek ve dış pazarlara açılmak.
Türkiye e-ticaret sektörü son yıllarda kesintisiz bir büyüme trendi yakalamış durumda. Bunun yan bileşenlerine baktığımızda Single’s Day (11 Kasım), Black Friday (kasım ayının üçüncü cuması) ve Cyber Monday (Black Friday’i takip eden pazartesi) gibi özel alışveriş günlerinin tetiklediği ve mobil uygulamaların hızlandırdığı (app commerce) bir e-ticaret eğilimi görüyoruz.
Öte taraftan omnichannel olarak adlandırılan ve fiziksel ticaretle entegre dijital kullanımların ifade edildiği mağaza içi kiosklar ile internetten yapılan satın almaların mağazadan teslim alındığı uygulamalar (click & collect) en çok öne çıkan stratejiler olarak değerlendirilebilir. Firmalar dış pazara yönelik olarak ise bir taraftan kendi site veya uygulamalarını tercüme, ödeme ve kargo sistemleri gibi operasyonlarını açacakları lokal ihtiyaçlara uyumlu hale getirip diğer taraftan da Türkiye’de tercih edildiği gibi o pazarlarda faaliyette olan pazar yerlerinde (sanal AVM) e-mağazalar açmayı planlıyorlar.
Diğer popüler iş modeli olan internet üzerinden formlar aracılığıyla talep toplamaya yönelik şirketlerin en çok önem vereceği konu ise formların mobil kullanıcıların ihtiyaçlarına göre tasarlanmış olması. Bu firmalar, web sitelerindeki formların doldurulma performansını değerlendirirken, doğrudan reklam içerisinde doldurulan formların oranları ile karşılaştırmayıp gerçek satışa dönme oranlarına göre bir analiz yapmanın performanslarını daha da olumlu etkilediğini belirtiyorlar. Bu özellikle şişmiş ama gerçekçi olmayan talep hacimlerini geri arama sırasında ortaya çıkan ciddi maliyetlerin önüne geçmek için önemli bir avantaj da sağlıyor.
İş modeliniz ne olursa olsun web sitenizin, potansiyel müşterilerin kullanım tecrübesine uygun olması ilk etapta çözmeniz gereken en önemli konu. Bunun için PageSpeed Test‘ini kolayca uygulayıp sitenizde düzeltebileceğiniz eksiklikleri kolayca gözden geçirebilirsiniz.
Diğer e-ticaret köşe yazılarını okumak için tıklayın.