Gider Pusulası Uygulamaları

Gider pusulası arızi bir işlem varsa kullanılmalı, dışarıdan iş yapanlar ise vergi mükellefiyeti açtırmaktan korkmamalı
Vergi Usul Kanunu’nun 234. maddesinde ele alınan gider pusulası fatura hükmünde bir belge olup kullanım yerleri ve yapılan hatalar hakkında bilgi vermek, bu yazımızın konusunu oluşturmakta. Aşağıda kısaca bu bilgileri verirken çok çeşitli oranlar veya şekil şartlarından bahsetmeyip olayın sadece kullanımı doğru veya değildir şeklinde irdeleme yapacağız.
Gider pusulası, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan belgeler arasında neredeyse son kademelerde yer alsa da gelinen noktada çeşitli sebeplerden dolayı gereksiz yere kullanım alanı bulmaktadır.
Esas itibarıyla arızi olarak yapılan işlemler veya mükellef olmayan gerçek kişilerden geri iade alınan mallar için sıklıkla kullanılan gider pusulası, günümüzde devamlılık arz eden işler içinde kullanılmaktadır. Ancak burada unutulmaması gereken hususlar bulunmaktadır:
– Aynı yılda ve devam eden yıllarda birden fazla düzenlenen gider pusulalı işlemlerin artık ticaretin konusu olduğu,
– Birden fazla yapılan işlemler nedeniyle hizmet alınan kişilerin aslında gerçek kişi veya tüzel kişi olarak vergi mükellefiyeti tesis ettirmeleri ve katma değer vergisi mükellefiyetine sahip olmaları gerekliliğidir.
Gider pusulası ile ödenen tutarların bazen serbest meslek kazancı özelliklerine bazen de ücret niteliğine bürünmesi nedeniyle aslında vergi idaresinin isteğinin tersine uygulamalara sebep olunmaktadır. Ayrıca bir ödemenin ücret olarak değerlendiriliyor olması, aynı zamanda sosyal sigortalar mevzuatının da konunun içine dahil olması anlamına gelmektedir.
Özellikle günümüzde bir yerde sigortalı olarak çalışan ve ek iş yapmak isteyen kişiler; hizmetlerini vergi dairesi, fatura, beyan gibi işlerle uğraşmadan sadece bir evrak imzalayarak geçmek istemekteler. Bunun sebeplerinden birisi de var olan iş sözleşmelerinde haklı fesih sebepleri olabilmektedir. Ancak bilinmesi gereken; ödemeyi alan tarafın da ileride ek gelir vergisi tarhiyatı riski ile karşılaşması ve devamlılık arz eden işlerde katma değer vergisinin de sorgulanabileceği gerçeğidir.
Ödeme yapan taraf için ise gider pusulası ödemenin yapıldığını ispat etmekte olup işlemin doğru olduğu anlamına gelmeyeceği gibi herhangi bir denetimde eleştiri konusu olması da çok zor değildir. İşverenler; işin tek belge ve banka havalesi ile bitmesi, belki nispeten daha ucuz olması ve ücret ilişkisine girmeden halledilmesinden memnun olsalar da çeşitli risklerin varlığı ortadan kalkmamaktadır.
Yukarıda rakamsal ve oransal bilgilere gelmeden öncelikle bir gider yapılacağı zaman faturalı bir işleme mi yönelmeliyiz, yoksa gider pusulası ile tüm işlerimizi çözebilir miyiz konusuna karar vermemiz gerekiyor olup gider pusulası hakikaten arızi bir işlem varsa kullanılmalı, dışarıdan iş yapanlar ise vergi mükellefiyeti açtırmaktan korkmayıp işverenleri de zor durumda bırakmadan bir çözüm bulmalıdırlar. İşin oran uygulaması kısmı tabii ki her işletmenin mali müşaviri veya muhasebe departmanı yöneticileri ile koordineli karar vermeleri gereken bir noktadır.
Yukarıda bahsedildiği üzere arızi bir uygulama, çeşitli nedenlerle sürekli hale getirilmeye çalışılsa da her iki taraf için riskler barındırmakta ve uygulama yaparken birkaç kez düşünmekte fayda bulunmaktadır.
Diğer e-ticaret köşe yazıları okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Mart sayısını ücretsiz okumak içi tıklayın.