Yemeksepeti – Nedim Nahmias Röportajı

Yemeksepeti COO’su Nedim Nahmias ile e-ticaret kullanıcı alışkanlıkları ve mobilin ticaretteki rolü üzerine konuştuk.
“Her Gün Aldığımız 200 Bin Siparişin Yüzde 70’inden Fazlasını Mobil Telefonlar Üzerinden Alıyoruz”
2015 yılında Delivery Hero bünyesine katılan Yemeksepeti’nde o günden bugüne neler değişti?
Delivery Hero ile aramızdaki ilişki, ortak hedeflere yürüdüğümüz bir iş ortaklığı şeklinde. Bu nedenle günlük hayatımızda çok bir değişiklik olmadı, tüm yönetim ekibi olarak hala buradayız. Fakat bazı çalışma arkadaşlarımız Türkiye’den Berlin ve farklı ofislere geçiş yaptı.
Bunun yanı sıra, Yemeksepeti grubun hem know-how olarak hem de hacim olarak önemli bir lokomotifi. Buradan grup bünyesindeki birçok ülkeye belli destekler sunuyoruz. Türkiye’de yarattığımız Joker gibi uygulamalarımız, diğer operasyonlarda da kullanıma geçiyor. Böylece global online yemek siparişi sektörüne yön veren oyunculardan biri haline geldik diyebilirim.
Türkiye’de yemek siparişinde kullanıcıların ödeme alışkanlıklarına odaklandığınızda en çok hangi ödeme yöntemine eğilim olduğunu gözlemliyorsunuz?
Yemeksepeti olarak kart kaydetme özelliğini hayata geçirerek, kullanıcılarımız için online ödeme sürecini daha da kolaylaştırdık. Bunun da etkisiyle özellikle online ödemenin son dönemde hızla arttığını görüyoruz.
Mobilin ağırlığını her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Peki Yemeksepeti mobil uygulamasının toplam satışlardaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye mobil teknolojilere çok hızlı adapte olmuş bir ülke. Akıllı telefon penetrasyonu 2016 yılında yüzde 65’e ulaşarak, dünya ortalaması olan yüzde 60’ı geçti. Öte yandan mobilin e-ticaret içerisindeki payının henüz yüzde 20’ler seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bu oran düşük gibi görünse de mobilin ticaretteki büyüme hızının e-ticareti çoktan aştığını biliyoruz. Böylesi büyük bir potansiyel gerçekten heyecan verici.
Yemeksepeti’nde ise işler biraz daha farklı. Biz, günde aldığımız 200 bin siparişin yüzde 70’inden fazlasını mobil telefonlar üzerinden alıyoruz. Amaç ve model olarak, mobil üzerinden sipariş vermeye müsait bir iş yapıyoruz. Örneğin kullanıcılarımız yoldayken siparişini verip evde veya iş yerinde beklemeden yemeğine kavuşabiliyor veya ileri bir saate siparişini ayarlayabiliyor. Bu anlamda mobil teknoloji, kullanıcılarımıza büyük bir rahatlık alanı sunuyor.
Fakat burada, Yemeksepeti uygulamalarının niteliğinden de bahsetmek şart. Yemeksepeti olarak 2010’dan beri mobil dünyaya yatırım yapıyoruz. Uygulamalarımızı tasarım ve kullanıcı deneyimi açısından sürekli güncelliyor ve geliştiriyoruz. Kullanıcılarımız ürünü bulmak, ödeme yapmak, sayfalar arası geçiş gibi safhalarda güvenli ve rahat bir şekilde hareket edebiliyor. Bu da Yemeksepetini bir kez mobilde deneyimleyen kişilerin, kullanmaya devam etmesini sağlıyor. Son dönemde geliştirdiğimiz mobil web sitemiz de bu alandaki başarımıza katkı sundu. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, mobilin satışlarımızda çok önemli bir rolü olduğunu söyleyebiliriz.
4,5 G teknolojisinden sonra mobil ticaret kullanıcılarının alışveriş alışkanlıklarında değişiklikler gözlemlediniz mi?
4,5 G teknolojisi; haberleşmeden bankacılığa, eğlenceden ticarete tüm hizmetlere daha hızlı ve kolay şekilde erişebilmemizi sağlıyor. Bu sayede, kullanıcıların satın alma kararının ardından ödeme safhasına gelene kadar vazgeçme oranları düşüyor. Daha hızlı yüklenebilen içerikler, kullanıcı deneyiminin daha keyifli hale getiriyor.
Daha büyük içeriklerin kullanıcıya daha hızlı ulaştırılabilmesi farklı projelere de kapı açtı. Video içeriklerin daha sık kullanımı, mobil üzerinden reklam ve medya yayınının artması gibi etkilerini gözlemleyebiliyoruz.
Bunun yanı sıra, 4,5 G’nin imkanlarından tam olarak faydalanabilmemiz için biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Altyapımız hızla gelişiyor, kullanıcılar cihazlarını değiştiriyorlar. Süreç tamamlandığında, mobil ticaretteki büyümenin de ivme kazandığını daha net şekilde görebileceğiz.
Sizce Türkiye’de mobil ticaretin daha fazla gelişmesi için kimlerin ne gibi adımlar atması gerekiyor?
4,5 G’nin mobil ticaret üzerindeki olumlu etkisinden bahsettik. Bunun yanı sıra, kullanıcı deneyimini en üst seviyeye taşıyan, küçük bir ekran içerisinde bile olsa kullanıcıların kendini her an güvende hissettiği bir alan yaratmak, uygulamanıza veya mobil sitenize gelenleri alışverişini tamamlamaya yönlendirecek en önemli faktörlerdir.
Dünya ile kıyasladığınızda Türkiye e-ticaret pazarının durumunu ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de e-ticaretin toplam perakende içindeki payı 2016 itibarıyla yüzde 3,5 seviyesini gördü. Ancak dünya ortalaması olan yüzde 8,5 ile kıyaslandığında, henüz gitmemiz gereken bir yol olduğunu görüyoruz.
Bunun yanı sıra, Türkiye genç nüfuslu bir ülke. İnternet penetrasyonunun 3 yıl içinde yüzde 75’i geçmesi bekleniyor. İnternetin içine doğan nesil yaşı itibarıyla tüketici haline gelmeye başlıyor. Öte yandan mobil internet kullanımındaki artış online sipariş alışkanlığını besliyor. Tüm bunlar, Türkiye’de e-ticaret kullanıcısının sayısının artması anlamına geliyor.
Bu dinamikler e-ticaretin önünü açıyor olsa da bu potansiyel kullanıcıların birer dijital tüketici haline gelmesi için bizlerin yapması gereken şeyler var. Yeni teknolojileri hayata geçirmemiz, yaratıcı fikirlerimizle e-ticareti bir deneyim alanı haline getirmemiz, operasyonel mükemmeliyet ile kullanıcılarımızda güven yaratabilmeliyiz. Bu şekilde Türkiye’nin online pazarlarda dünya ortalamalarını yakalamasını ve hatta geçmesini sağlayabiliriz.
Sizce küresel e-ticaretin yakın geleceğinde hangi trendler ön plana çıkacak?
Mobil alışveriş, video içerikler, lokasyon bazlı pazarlama, kişiselleştirme giderek daha yoğun bir şekilde karşımıza çıkmayı sürdürecek. Yemeksepeti olarak Vale projemizi üzerine kurduğumuz verimlilik ve paylaşım ekonomisi kavramları da artık hayatımızın bir parçası gibi görünüyor. Bunun yanı sıra, nesnelerin interneti giderek daha sık duyacağımız bir ifade olacak. Bu alana yatırım yapan pek çok firma bulunuyor.
Operasyonel verimlilik gibi kolaylıkların yanı sıra, kullanıcı deneyimine sunduğu katkılarla da bu kavram daha çok konuşulmaya başlanacak. E-ticaret firmaları kullanıcılarının online hareketlerini izleyerek, alışveriş geçmişini, ürün tercihlerini, satın alma alışkanlıklarını, demografik özelliklerini daha net şekilde takip edebilecek. Potansiyel bir sorunu henüz oluşmadan tespit ederek önceden müdahale şansı yakalayacak.
Büyüteç
Sitede satışa sunulan ürün adedi: 60 yakın mutfağa ait 250 binin üzerinde seçenek
Sepet başına ortalama ürün adedi: 2,2
En çok ilgi gören ürün kategorisi: Kebap, burger, pizza, tavuk
En hızlı büyüyen kategori (son 1 yıl): Cafe & Dünya Mutfağı %51, Kebap & Türk Mutfağı %42, Fast Food %39
Haftanın en çok işlem yapılan günü: Pazar
Günün en çok işlem yapılan saati: 19.00
Yılın en aktif dönemi: Üniversite final haftaları ve derbi günleri
En verimli online reklam kanalı: SEM Google Adwords
Kadın – erkek tüketici oranı: %40 kadın, %60 erkek
Erkek tüketicilerin en çok satın aldıkları ürün grubu: Türk mutfağı
Kadın tüketicilerin en çok satın aldıkları ürün grubu: Türk mutfağı
Yaş gruplarına göre en aktif tüketici grupları: 19 – 24
En çok sipariş veren 3 il: İstanbul, Ankara ve İzmir
Sipariş adedinin en çok arttığı 3 il (son 1 yıl): Çankırı, Yozgat, Sinop
Satışların yıldan yıla artış oranı: Yemeksepeti her yıl ortalama yüzde 50 oranında büyüme gösteriyor.
Trafiğin yıldan yıla artış oranı: %66
Çalışan sayısı: 470
Diğer e-ticaret röportajlarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Eylül sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.