Tam Zamanı Şimdi

Ülkemizdeki büyük bir futbol kulübünün finansal büyüklük ve kompleksite açısından büyük şirketlerden hiç de aşağıda olmadığı görülüyor.
Bir önceki yazımızda spor endüstrisine ve bunun ekonomik ve popülarite olarak en büyük bölümünü oluşturan futbol branşına, yeni yönetim metotları ile özellikle de e-ticaret şirketlerinin kullandığı metrikler üzerinden bakmayı düşünmüştük.
Bu bakış açısı ile bir futbol kulübünün başarılı olabilmesi için sportif başarının yanı sıra aşağıdaki konuları da mutlaka doğru şekilde yönetmesinin gerekliliğinden bahsetmiştik:
- Finans yönetimi
- Marka yönetimi
- Birçok konuda veri bazlı analizler
- Sosyal medya kullanımı ve medya ilişkileri yönetimi
- Maç günü dışındaki gelirleri artırmak amacıyla iş geliştirme faaliyetleri
- Taraftar ilişki yönetimi
Bu analizleri ve yorumları yaparken yakından tanıdığımız için kendimize örnek olarak Fenerbahçe kulübünü alacağımızı, ancak bu bakış açısının tüm futbol kulüpleri için geçerli olduğunu belirtmiştik.
İsterseniz konu başlıkları ile birlikte detaylara girmeye çalışalım…
1. Finans yönetimi
Önce Fenerbahçe ile ilgili bazı rakamlara bakalım:
- Yıllık ciro 1 milyar TL civarıdır. Bu gelir aşağıdaki ana kalemlerden oluşmaktadır:
- Kombine ve bilet satışı
- TV yayın gelirleri
- Fenerium gelirleri
- Futbolcu satışları
- Reklam ve sponsorluklar
- Çalışan sayısı 1.791 (452 kişi sporcu, geriye kalan 11.339 kişi personel)
- Futbol A.Ş.’nin yaklaşık yüzde 33’ü halka açık
Bu rakamların dışında iştirakleri ve tesisleri de düşündüğümüzde takımın büyük bir şirket ayarında olduğu görülmektedir. Bunu daha iyi anlamak için ISO 500 listesine baktığımızda Fenerbahçe’nin bu gelir seviyesi ile ilk 150’ye girebildiğini görüyoruz.
Konuya bu metriklerden baktığımızda ülkemizdeki büyük bir futbol kulübünün finansal büyüklük ve kompleksite açısından büyük şirketlerden hiç de aşağıda olmayan bir finans yönetimine sahip olmasının gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkıyor.
UEFA’nın FFP (Financial Fair Play) kapsamında konuya gösterdiği hassasiyet ve bu bağlamda uyguladığı kuralları da düşündüğümüzde finans yönetiminin bir futbol kulübü için ne kadar hayati öneme sahip olduğu daha rahat anlaşılacaktır. Ancak ne yazık ki Fenerbahçe başta olmak üzere birkaç istisna dışında Türkiye’deki hiçbir büyük futbol kulübü bugüne kadar bu bakış açısı ile yönetilmedi. Bu konuda yeterli ve yetkin kadroları görevlendirmediler.
Uluslararası normlara (IFRS) göre bir finans yönetimi süreci ve sonrasında yine bu normlara uygun bir şekilde konsolide raporlama ve denetleme yapmadılar. Bunun sonucunda da bugün bütün büyük kulüplerimiz ne yazık ki büyük borçlarla boğuşmak zorunda kalıyorlar.
Peki problem sadece finans yönetiminde mi? Finans yönetimi çok bariz ve ölçülebilen bir alan olduğu için genelde ilk akla gelen konu oluyor, ama yazının başında belirttiğimiz diğer konu başlıklarında da büyük problemler var. İsterseniz onları da gelecek yazılarımızda inceleyelim…
Diğer e-ticaret köşe yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Eylül sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.