B2CDirect – Yusuf İbili Röportajı

B2CDirect Kurucu Ortağı Yusuf İbili ile Türkiye’de e-ihracatın durumunu ve geleceğini değerlendirdik.
“Gelişmiş Ülkelerde E-ihracatın Toplam İhracattaki Payı Türkiye’ye Göre 100 Kata Kadar Daha Fazladır”
Öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
B2CDirect’in kurucu ortağı ve aynı zamanda genel müdürüyüm. 2014 yılında Rusya’nın en büyük lojistik şirketlerinden biri olan SPRS Express şirketinde uluslararası departmanda satış direktörü olarak çalışmaya başladım. Burada çalışırken yıllık 4 milyondan fazla yurt dışı e-ticaret paketinin operasyonlarını yönettim ve AliExpress, Asos, Next, JD.com gibi şirketlerin uluslararası lojistik projelerinde yer aldım. Yine o yıllar içerisinde Türkiye’de bir dizi lojistik projeleri gerçekleştirdik. Bu projeler sayesinde Türkiye’de çok büyük bir e-ihracat potansiyeli olduğunu gördük ve şirketimizin kuruluş sürecini başlattık.
B2CDirect, firmalara ve bireysel müşterilere ne gibi çözümler sunuyor?
B2CDirect olarak e-ihracat, e-ticaret ve yurt dışı kargo ve lojistik hizmetleri konusunda tam özellikli, akıllı, uçtan uca tasarlanmış paket çözümler sunuyoruz. Yurt dışı kargo ve lojistik yönetim platformumuz olan GOB2C ile tamamen bulut tabanlı, kolay kullanımlı ekranları olan, adres doğrulama özelliği, akıllı GTİP arama ekranı, gümrük vergisi hesaplaması ve kullandıkça öde yapısı gibi özellikleriyle işletmeler için yurt dışı kargo gönderim ihtiyaçlarına yönelik çözümlerimiz mevcut.
Aslında tam bu noktada e-ihracatı kısaca tanımlamakta da fayda olacaktır. E-ihracatı, online satış sayfanıza (e-ticaret siteniz, Instagram, Facebook sayfanız gibi) ulaşıp sipariş veren yurt dışındaki bireysel müşteriniz adına resmi ve KDV’siz satış faturası düzenleyip bu siparişin mikro ihracat (paket) yoluyla çıkışını sağlamanız olarak tanımlayabiliriz. E-ihracat, mal bedeli 7.500 euro ve ağırlığı 150 kg’yi aşmayan gönderilerin hava taşımacılığı ile gümrük müşavirliği hizmetine gerek kalmadan Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile gönderilmesini sağlamaktadır.
E-ihracat ile gümrük müşavirliği (beyanname) ve ardiye ücreti ödemenize gerek kalmaz, ayrıca e-ihracat vekaletname gerektirmez ve evrak işleriyle uğraşmayıp zamandan tasarruf etmenizi sağlar. E-ihracat klasik ihracatın sağladığı tüm avantajları desteklemektedir. E-ihracat yaparken bireysel müşteriniz adına KDV’siz fatura kesebilir ve ihracatta sağlanan KDV iadesinden faydalanabilirsiniz. Aynı zamanda gerek özel bankalar gerekse de devlet tarafından sunulan özel ihracatçı kredileri, ihracatçı teşviklerinden de faydalanabilirsiniz.
B2CDirect olarak e-ihracat yapmak isteyen şirketler için ücretsiz rehberlik ve danışmanlık hizmetlerimiz bulunmaktadır. Türkiye’deki en avantajları fiyatları en iyi hizmetle sunuyoruz. E-ihracatın tüm aşamalarında ihtiyaçlarınıza göre baştan sona çözümler üretiyoruz. GoCheckout çözümümüz sayesinde tüm dünyada geçerli ödeme yöntemlerini kullanabiliyorsunuz. GoMarketplace ile ürünlerinizi dünyanın önde gelen pazar yerlerinde gösterme imkanı buluyorsunuz. GoLogistics ile yurt dışı gönderi, gümrük vergisi ve harç maliyetlerini net bir şekilde görebilir, müşterilerinizin adreslerini doğrulamak gibi birçok özelliğe ulaşabilirsiniz.
230’dan fazla ülkede kapıya teslimat yapabilmek için dünya çapında iş birlikleri oluşturduk ve çok geniş bir lojistik ağını ülkemiz firmalarının kullanımına sunduk. Bu kadar yüksek hacimli bir operasyon bize aynı zamanda avantajlı fiyatlarla hizmet sunma imkanı da vermektedir. Bugüne dek Türkiye’den gönderilen 310 binden fazla paketi, 78 farklı ülkeden 260 bin farklı alıcıya başarıyla teslim ettik. Yıl sonuna dek bu rakamın 500 bin paket seviyesini geçmesini hedefliyoruz.
2018’in ilk yarısında B2CDirect aracılığıyla gerçekleşen e-ihracat hacmi ve yıllık büyüme oranları hakkında bilgi alabilir miyiz?
KOBİ’ler B2CDirect aracılığıyla 2018’in ilk 5 ayında 15 milyon EUR hacminde e-ihracat gerçekleştirmiştir. 5 ay içindeki verilere bakıldığında hacmin gelişmesinin hızlı olduğu ve her geçen ay artan bir ivme ile büyüdüğünü görmekteyiz. 2018 yılının ilk 5 ayında GOB2C platformu aracılığıyla e-ihracat yapan KOBİ sayısı 2017 yılına oranla yüzde 207 oranında artarak 110’ü geçmiştir. Hedefimiz GOB2C platformu ile binlerce KOBİ ve bireysel müşteriye ulaşmak ve bu rakamı yıl sonuna kadar 300’e taşımaktır.
Türkiye’den yabancı pazarlara teslimat süreçlerini nasıl yönetiyorsunuz?
Tüm yabancı pazarların özelliklerini, gümrük gereksinimlerini, teslimat süreç detaylarını ve gerekli diğer bilgileri topluyor, değerlendiriyor ve analiz ediyoruz. Bu doğrultuda önemli bir birikim ve tecrübe sahibiyiz. Kargo gönderilerinde fulfillment, kapıda ödeme, garantili gümrük, KDV iadesine yardımcı olmak gibi birçok katma değerli hizmetlerimiz de mevcut.
Bunun yanı sıra oluşturduğumuz küresel ticaret platformu TurkishB2C ile Türk tedarikçiler için dünya pazarında alternatif satış kanalı oluşturuyoruz. Diğer bir platformumuz olan ASEbutik ise Azerbaycan pazarında Türk tedarikçilerin ve firmaların müşteri kitlesinin artışında önemli katkı sağlamaktadır. Öte yandan yurt dışında şu an Rusya ve Hollanda’da kendi şirketlerimiz de bulunmaktadır.
E-ihracat, son yıllarda tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de en önemli gündem konularından biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki sizce gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’de e-ihracat farkındalığı hangi seviyede?
Türkiye, 55 milyonluk internet kullanıcı kitlesi ve yüzde 67 internet penetrasyonuna sahip. 2016 yılındaki e-ticaret pazar büyüklüğü 17,5 milyar TL ve 2017 yılında ise 23 milyar TL değerindedir. 2018 yıl sonu hedefi olarak bu hacmin 50 milyar TL’ye ulaşması beklenmektedir. Kazanmış olduğu ivmeye rağmen toplam perakendeden almış olduğu pay 2018 yılı itibarıyla yüzde 4,1 seviyesindedir.
Dünya ortalamasını göz önüne alırsak yüzde 10 olan oranı yakalamak için kat edilmesi gereken uzun bir yol vardır. İnternet ve sosyal medya kullanımında dünyada ilk 10’larda yer alırken e-ticaret kullanım oranı yüzde 43’le 29. sırada yer almaktayız. 2016 yılında yüzde 65 seviyelerine ulaşan akıllı telefon penetrasyonunda dünya ortalamasının üzerindedir. Fakat mobilin e-ticaret içerisindeki payı henüz yüzde 19 seviyesindedir.
Her gün milyonlarca satın alma işlemi çevrimiçi hale getiriliyor. DHL’in raporuna göre, her yedinci çevrimiçi satın alma işlemi zaten bir sınır ötesi işlem olarak gerçekleştiriliyor. Sınır ötesi satın alımların yüzde 20’si 200 doların üzerinde. Bu rakam domestik e-ticaret pazarlarından daha yüksektir. 2020 yılına kadar sınır ötesi e-ticaretin dünya genelinde 900 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir.
Türkiye’nin 2017 ihracat rakamları 2016 yılına göre yüzde 10 civarında artarak 142,5 milyar dolardan 157,9 milyar dolara çıkmıştır. Türkiye’nin toplam ihracatı içinde e-ihracatın sahip olduğu oran yüzde 0,3 seviyesindedir. Gelişmiş ülkelerde e-ihracatın ihracat içerisindeki payı yüzde 10’a kadar çıkmaktadır ve bu oran Türkiye’ye göre 100 kat daha fazladır. Ticareti kolaylaştırma ve e-ihracatta bilinçlendirme çalışmalarıyla e-ihracat hacminin şu andaki yüzde 0,3 rakamından 2023’te yüzde 5’lere kadar ulaşması olasıdır.
E-ihracatın toplam ihracat içerisindeki oranının düşük olmasının en önemli nedenlerinden biri gerçek anlamda e-ihracatın nasıl yapılması gerektiğinin bilinmemesi. Özellikle yurt dışındaki müşteri devamlılığını sağlamak için atılması gereken adımların başta KOBİ’ler olmak üzere henüz Türkiye’deki şirketler tarafından da yeterince anlaşılamadığını düşünmekteyiz.
Dünyadaki toplam e-ihracat 3 trilyon ABD Doları’nın üzerinde ama Türkiye’nin bundan aldığı pay çok düşük seviyede. Dikkate alınması gereken bir diğer önemli husus da şudur ki ihracat ve ithalat arasındaki dengesizliğin oluşturduğu cari açığın kapanması için e-ihracatta gelişme sağlanması büyük önem taşımaktadır. B2CDirect verdiği hizmetlerle ihracat ile ithalat arasındaki açığın kapatılması konusunda ülkemize katkı sağlamaktadır.
KOBİ’lerin ve tüketicilerin sınır ötesi online ticaret yönelimlerinin artmasında hiç şüphesiz ki güven unsuru kilit rol oynuyor. Siz bu anlamda soru işaretlerinin giderilmesi için ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Her alanda olduğu gibi e-ihracat konusunda da eğitim şart. Ülkemiz için e-ihracat konusunda deneyimli ve uzman bireyler yetişmesi e-ihracat konusundaki en önemli ihtiyaçlardan biri. B2CDirect olarak Türkiye’de e-ihracatın gelişmesi için e-ihracat ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyen tüm firmalar ve bireyler için ücretsiz eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sağlamaktayız. Bu eğitimler sayesinde firmalar ve bireyler, hem yurt dışına kargo gönderilerini GOB2C platformu sayesinde kolayca göndermekte hem de e-ihracat konusunda uzman seviyesinde bilgiye sahip olmaktadırlar.
Bilinç ve eğitim seviyesi yükseldikçe, güven unsurunun da arttığını görüyoruz. Çünkü ihracat konu olduğunda, ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini bildiğiniz zaman, yanınızda güveneceğiniz iş ortaklarınız da varsa başarıya ulaşma şansınızı çoğaltıyorsunuz. Ayrıca tabii ki temel işimizin bir parçası olarak bizimle çalışmak isteyen her firmaya e-ihracat konusunda bilgi birikimlerimizi aktarıyor ve onların bu süreçte sorunsuz bir şekilde ticaret yapmaları için elimizden geleni yapıyoruz.
Deneyimleriniz ve bilgi birikiminiz doğrultusunda Türkiye’deki KOBİ’ler için hangi pazarların e-ihracat açısından fırsatlar barındırdığını düşünüyorsunuz?
Bugün Türkiye en çok e-ihracatı ABD, Almanya, İngiltere ve Rusya gibi ülkelere yapıyor. İnternet kullanımının hızla yükseldiği Orta Doğu ve Asya ülkeleri ile Türki Cumhuriyetler e-ihracat özelinde önemli fırsatlar barındırıyor.
Online alışverişlerde en çok giyim ve ayakkabı, aksesuar, elektronik eşyalar, dijital eğlence araçları ve eğitim setleri, oyuncak, hobi ve seyahat tercih edilen kategoriler olmaktadır. Kullanıcıların internetten alışveriş yapmalarının altında yatan nedenler; kendi dillerinde hizmet alabilmeleri, ücretsiz kargo olanaklarının sağlanması, güvenli ödeme yöntemleri, kendi ülkelerinde bulamadıkları ürün çeşitliliğine ulaşabilmeleri ve ödeme yaparken kendi para birimini kullanabilmesidir.
Yüksek e-ihracat potansiyeline sahip KOBİ’lerimizin önemli bir kısmı e-ihracatın nasıl yapılması gerektiğini gerçek anlamda bilmedikleri için hem pazar, hem zaman, hem de müşteri kaybediyorlar. E-ihracat yalnızca bir ürün kargolama süreci değil. Bunun çok daha ötesi… Öte yandan Türkiye’deki şirketlerin yurt dışındaki farklı ülkelerdeki fırsatları da yakalaması gerekir.
Forrester’ın E-ticarete Hazır Olma Global Raporu’nda pazarın hazır olmasına göre büyük fırsatlar sunan beş ülke ABD, Çin, Japonya, Güney Kore ve İngiltere olarak sıralanıyor. Ama biz Türkiye olarak bunlara mutlaka Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra Rusya ve Türki Cumhuriyetleri de eklemeliyiz. KOBİ’lerimizin bu ülkelerle uzun yıllara dayanan pazar tecrübesi mutlaka e-ihracata da yansıyacaktır.
E-ihracata girmeyi planlayan KOBİ’lerin başarılı olabilmesi için neler önerirsiniz?
E-ihracatın gelişmesi için KOBİ’ler büyük önem taşımaktadır. Çünkü KOBİ’ler esnek, hızlı, yenilikçi ve kaliteli ürünleriyle dünyanın dört bir yanındaki pazarlarda pay sahibi olmak istiyorlar. E-ihracat yapmak isteyen her şirket bunu yapabilir ancak şirketlerin e-ihracatı bilen, küresel kurallara hakim, her bir ülkenin kendi kanunlarını yakından tanıyan, kargo maliyetlerini en makul seviyeye taşıyabilen ve baştan sona tasarlanmış çözümler sunan tecrübeli firmalarla birlikte hareket etmeleri gerekmektedir. Çünkü hızlı teslimat, müşteri memnuniyeti ve gereken durumlarda ürün iadesinin sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi en az gümrük süreçlerinin sorunsuz idare edilmesi kadar önem taşımaktadır.
E-ihracata başlamadan önce firmalarını buna yönelik hazırlamalıdırlar. Firmanın hedefleri belirlenmeli, hizmet ve ürünlere karar verilmelidir. E-ihracat yapmayı düşündükleri ülke pazarını bilmeleri gerekmektedir. Ayrıca hedef müşteriye ulaşmak için dil seçenekleri barındıran, ödeme kolaylığı sağlayan iyi bir web sitesi hazırlanmalıdır. Web siteleri hedef kitle için kolay kullanılabilir, tüm ihtiyaçlarını karşılar nitelikte olmalıdır. Gönderiler için teslimat sözlerini olumsuz etkilemeyecek lojistik çözümler sağlamaları gerekir. Satış sonrasında da hem sorunsuz iade hem de müşteri hizmetleri memnuniyet açısından önemlidir.
Pek çok girişimci ticaret hayatına başlarken, yatırımlarının karşılığını alıp alamayacağı endişesini yaşamaktadır. Online ticaret kapısı ise yeni girişimciler ve KOBİ’ler için cazip fırsatlar sunmaktadır. Şirketi kurulumundan üretim, mağaza gibi birçok şey için harcanan maliyetler, markalarını tanıtma, pazarlama ve güven sağlama aşamalarında imkanlarının kısıtlanmasına sebebiyet vermektedir.
E-ihracat girişimlerinde bu maliyetler yerini fırsatlara bırakıyor. İyi tasarlanmış bir web sitesiyle, markalar, ürün ve hizmetler dijital ortamda çok daha fazla müşteriye ulaşmaktadır. Burada fiyatlardan, ürün ve verdiğiniz hizmetlerden ödeme seçeneklerine kadar birçok konuda detaylı anlatım sağlayabilirsiniz. E-ihracat siteniz yurt dışındaki kullanıcılar için hem güven arz edici hem de geniş kapsamlı içeriğiyle markanızı temsil edecektir.
E-ihracatta farklı ülkelerden çeşitli para birimleriyle satış yapılacağından değerlerde oluşan değişimler karşısında artış sağlayan para birimleri, satışlarınızda meydana gelen açığı kapatabilir. Kazancınızı sabit tutabileceğiniz gibi üstüne bir de artırabilirsiniz. Markanızın perspektifinin genişlemesi daha çok tüketiciye ulaşma ve daha çok kazanç elde etme şansı demektir. Üstelik devlet destekleri ve teşviklerden yararlanma imkanları da vardır. Strateji ve eylem planında, teşvik ve özendirme çalışmaları bilhassa KOBİ’ler üzerine olacaktır.
Biz KOBİ’lere ve diğer tüm şirketlere e-ihracatta başarılı olmaları için 7 altın kurala uymalarını öneriyoruz. Bunlar kısaca şu şekilde sıralanıyor:
1. E-ihracata verimli başlamak için detaylı fizibilite şart. Kendinizi, firmanızı, ekibinizi ve ürünlerini yeniden keşfetmeli, eksikleri tamamlayarak hazırlanmalı ve e-ihracat hazır hale gelmelisiniz.
2. İç pazardaki başarıya göre hareket edin, dışarıda yönünüzü doğru tespit edin. İç pazardaki başarınız ile dış pazarlara uygun hizmet ve ürünlere karar verilmelidir. Kısa ve uzun vadede hedefler saptanmalı, rekabet gücü ve büyüme potansiyeli değerlendirilmelidir.
3. Satış yapacağınız her ülkenin pazarını iyi tanıyın, böylece kalıcı olun. Bu aşamada amacınız farklı ülkelerdeki piyasaların potansiyelini, büyüklüğünü belirlemek, değerlendirmeler yapmak, karşılaştırmalarda bulunmak ve ihracatını yapacağınız ürünün en çok hangi pazarda arzu edildiğini, yabancı piyasalarda ihtiyaç olup olmadığını belirlemek olacaktır.
4. Teslimat sürelerinde gerçekçi olun ki, müşteri kaybetmeyin. Ürünlerinizin gerek hedef noktanıza, gerekse tüketicinize ulaşacağı süreleri iyi tespit edin ve yanıltıcı bilgiler vermekten kaçının.
5. Müşterinizle aynı dili konuşun, daha çok müşteri kazanın. Sitenizin sayfaları, arayüzleri ve menüleri kullanıcı için kolaylık sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Günümüzde İngilizce uluslararası bir dil olarak kabul görse de net olarak belirtmek gerekir ki her coğrafyada bu durum geçerli değil ve siz hazırlığınızı mutlaka doğru yapmalısınız.
6. Fiyat deyip geçmeyin; ayrıntılı düşünerek ve yerelleşerek başarıya koşun. İnsanlara fiyatlarınızı kendi ülkelerinin para biriminde gösterebilirseniz onların hayatını kolaylaştırır, sitenizi benimsemelerini kolaylaştırırsınız.
7. Lojistik her şeydir. Bunu aklınızdan hiç çıkarmayın. Mutlaka deneyimli bir lojistik iş ortağınız olmalı. Ürünleriniz ne kadar kaliteli, siteniz ne kadar iyi ve fiyatlarınız ne kadar uygun olursa olsun, eğer lojistik süreçleriniz müşterinizi tatmin etmiyorsa ne satış yapabilirsiniz, ne de müşterilerinizin yeniden alışveriş yapmasını sağlayabilirsiniz. Gönderiler için gümrük işlemlerinin hızlı ve masrafsız sonuçlanması, teslimat için verdiğiniz iş günü sayısına yönelik güvenceyi zedelememelidir.
Türkiye’de e-ihracatın 2018 yılı ve geleceği hakkında neler öngörüyorsunuz?
Ülkemizin toplam ihracatında yüzde 0,3’lük payı olan e-ihracatın 2023 yılında yüzde 5 seviyesine çıkabileceğini düşünüyoruz. E-ihracatın gelişmesi için KOBİ’ler büyük önem taşımaktadır. KOBİ’ler pek çok alanda büyük firmalara göre daha iyi performans ortaya koymaktadır. Karlılık, verimlilik, katma değer artışı, kaliteli üretim olsun bu gibi konularda daha iyi durumdadırlar. Çoğu KOBİ’lerimiz e-ihracatın nasıl yapılması gerektiğini bilmiyor. Bu sebeple hem pazar, hem zaman, hem de müşteri kaybetmektedirler. Bu nedenle sağlıklı bir şekilde e-ihracata yönlendirildikleri takdirde büyüme hedefindeki köprü olacakları yadsınamaz.
B2CDirect’in gelecek dönem hedeflerinden bahsedebilir misiniz? Yeni e-ihracat hizmetler anlamında hazırlıklarınız var mı?
Bugüne dek Türkiye’den gönderilen 310.000’den fazla paketi, 78 farklı ülkeden 260.000 farklı alıcıya başarıyla teslim ettik. Yıl sonuna dek bu rakamın 500.000 paket seviyesini geçmesini hedefliyoruz. Hizmet anlamında baktığımızda ise, yurt dışındaki e-ticaret firmalarının ve pazar yerlerinin Türkiye’den e-ticaret yapmalarını, yani Türkiye’den mal satın almalarını kolaylaştırarak ülkemiz ekonomisine ve Türkiye’deki şirketlere katkı yapmayı amaçlıyoruz.
Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde duyuracağımız önemli iş birliklerimiz ve çözümlerimiz olacak. Bununla birlikte giderek artan oranda Türkiye’deki dev perakende ve e-ticaret firmalarının yurt dışı lojistik süreçlerine yönelik çözümler sunuyor ve geliştiriyoruz. Amacımız Türkiye’de isteyen tüm şirketlerin ve kişilerin kolayca e-ihracat yapabileceği bir ortam oluşturmak. Bunun için bugüne dek pek çok çözüm geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz. İlerleyen dönemde yenilikçi çözümlerimizi de kullanıma sunmaya hazırlanıyoruz.
Diğer e-ticaret röportajlarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Eylül sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.