E-ticarette Karşılaşabileceğiniz 4 Temel Sahtecilik (Fraud) Türü

PayU Katkılarıyla
Fraud türlerine özel tedbirler ile işletmelerin kontrolü ele alarak hem müşterilerini hem de kendi markalarını koruyabilmeleri mümkün
E-ticaret ekosistemi büyüdükçe sahtecilik veya dolandırıcılık anlamına gelen “fraud” girişimleri de sektörü olumsuz etkileyen bir faktör olarak öne çıkmaya devam ediyor. “Fraud”, genellikle maddi ve itibari kayba yol açıp adli soruşturmaya da konu olabiliyor. E-ticaret alanında ise başkalarına ait kredi ya da banka kartı ile herhangi bir iş yerinden işlem yaparak haksız kazanç sağlamak; bu sayede gerçek kart hamili, iş yeri ya da bankayı zarara uğratmak şeklinde kendini gösteriyor.
Yapay zeka, makine öğrenmesi gibi gözde teknolojilerle birlikte tespit edilip önlenmesi nispeten daha kolaylaşmış olsa da dolandırıcıların da teknolojiyi takip edip yeni teknikler geliştirdiklerini unutmamak gerek. E-ticaret işletmeleri için itibar ve maddi kayıp riski taşıyan fraud ile savaşabilmek için ise öncelikle hangi sahtekarlık türleri ile karşılaşılabileceğinin bilincinde olmakta fayda var. Ancak bu şekilde neler ile karşılaşılabileceği ve dolayısıyla hangi çözümlerin geliştirilmesi gerektiği öngörülebilir.
Fraud türlerine özel tedbirler ile işletmelerin kontrolü ele alarak hem müşterilerini hem de kendi markalarını koruyabilmeleri mümkün. Aynı zamanda unutmamak lazım ki sattığı üründen bağımsız olarak küçük ya da büyük her e-ticaret mağazası fraud işlemlerine maruz kalabilir. İş yerlerinin en büyük yanılgılarından biri, fraud’u büyük firmaların bir sorunu olarak görmeleri oluyor. Peki e-ticarette en sık karşılaşılan ve işletmelerin kesinlikle göz ardı etmemeleri gereken sahtecilik durumları hangileri?
1. Kart sahteciliği
Bu sahtecilik türünde dolandırıcılar kendilerine ait olmayan kartlar ile işlem yaparak haksız kazanç elde ediyor ve işletmeleri zarara uğratıyor. Gerçek kart hamilinin ise bu durumdan çoğu kez kart ekstresi aracılığıyla haberi oluyor. Ardından da Tüketici Hakem Heyeti ve bankalar ile iletişime geçerek başlayan bir süreç söz konusu. Bu durum da gerek maddi ve gerekse de itibar kaybı şeklinde işletmeleri olumsuz etkiliyor.
2. Kimlik hırsızlığı
Özellikle son dönemde sıklıkla duymaya başladığımız fraud çeşitlerinden biri olan kimlik hırsızlığında online alışveriş, sahte kimlik verileri kullanmak suretiyle sipariş oluşturularak gerçekleştiriliyor. Sipariş verilen ürün yine aynı şekilde sahte kimlik, pasaport, ehliyet gibi belgeler ile kargo şubesinden, işletmelerin fiziki mağazalarından vb. teslim alınıyor. Bu senaryoda genellikle ödeme için başkalarına ait ele geçirilmiş kart bilgileri kullanıldığından belirttiğimiz riskler ile karşı karşıya geliniyor.
3. Ters ibraz sahteciliği
E-ticaret işletmecileri için en büyük tehditlerden biri olan ters ibraz sahteciliği, online mağaza üzerinden verilen siparişin gerçek olmayan bir nedenden dolayı ücret iadesinin gerçekleşmesi olarak tanımlanabilir. Bu gibi durumlarda çoğu zaman kendini “kurban” olarak gösteren dolandırıcı; kart bilgilerinin çalındığı veya sipariş ettiği ürünlerin kendisine ulaşmadığı gerekçesiyle ödediği ücretin kendisine geri iletilmesini talep eder.
Nasıl önlem alınmalı?
- E-ticaret işletmelerinin kart sahteciliklerinin önüne geçebilmek için öncelikle riskler karşısında bilinçli olmaları önemli.
- İşlem yapan müşterinin gerçek kart sahibi olup olmadığını anlamaya yönelik önlemler alınmalı. Bunun için 3D Secure uygulamasından yararlanılabileceği gibi güçlü bir anti-fraud yazılımı sunan bir ödeme kuruluşuyla da çalışılabilir.
- Siparişlerin kargo süreci takip edilip teslimat sırasında ürünlerin imza karşılığında teslim edilmesi sağlanabilir.
- Sahtecilik gerçekleştirdiği tespit edilen müşteriler, oluşturulacak bir kara listeye eklenerek sonraki işlemleri engellenebilir.
- Nitelikli dolandırıcılar için hukuki süreçleri başlatmak da sonraki işlemlerini önlemek adına faydalı olacaktır.
PayU Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tombul
“Fraud, e-ticaret ekosisteminin önündeki en büyük tehditlerden biri olarak varlığını sürdürüyor. PayU Türkiye olarak bu konuda tüm iş yerlerimizi yakından koruyoruz. 2017 yılında Türkiye’nin e-ticaret sektöründe 66,5 milyon liralık dolandırıcılık girişimini önledik. Yüzde 99’u geçen yakalama oranımızla baştan sona, iş yerinden kart sahibine kadar olan süreci korumaya alırken ülke ekonomisine de katkıda bulunuyoruz. Bu noktada gerçekleştirilen fraud işlemlerinin, kart sahiplerinin e-ticarete olan güvenini zayıflatarak alışveriş işlemlerinin önünü kestiğini de unutmamak lazım.”
Diğer e-ticaret makalelerini okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Nisan sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.