Global E-ticaret Devleri…
Amazon’un bulunduğu her ülkede e-ticaret işini iyi yapan fiziksel perakendeciler kazandı, iyi yapmayanlar kaybetti
Bugünlerde Amazon’un Türkiye’ye gelme planları sıkça konuşulur oldu. Henüz net tarih belli değil, ama artık Amazon’un ayak sesleri iyice duyulur oldu. Bu ay böyle bir e-ticaret devinin gelişinin neleri değiştireceğini irdelemek istedim.
Öncelikle ülkemizdeki tek global şirket Amazon olmayacak. Yıllardır ülkemizde birçok yabancı kökenli e-ticaret şirketi bulunmakta. Bu nedenle 1 günde her şeyin tepeden tırnağa değişeceğini öngörmek çok da uygun olmaz. Ama kimi ülkelerde Amazon, gelişiyle beraber e-ticareti fazlasıyla değiştirdi. Hatta perakendede büyük bir devrim yarattı. Buna da hazırlıklı olmak lazım.
Bundan 10 yıl önce perakende şirketleri için IT, altyapı, müşteri ilişkileri, ürün tedariki gibi konular çok öncelikli idi. Perakende şirketleri harika ürünlere, harika fiyatlarla, harika lokasyonlarda ulaşılabileceğini vurguluyorlardı. Oysa günümüzdeki perakende devleri için perakendenin lojistik kısmı çok daha öne geçti. Kendi markasını satmayan perakende şirketlerinin rakiplerden ayrışmasının en önemli halkası, ürünün doğru zamanda ve doğru lokasyonda müşteri adayına sunulması ve müşteriye siparişinin doğru şekilde, en hızlı sürede ulaşması oldu. Birçok e-ticaret ve perakende şirketi kendisini lojistik şirketi olarak tanımlar oldu.
Tedarik zincirini doğru yönettikten sonra diğer birimleri de katalizör olarak kullanmak çok önemli. Ancak perakendenin geldiği noktada geçmişteki gibi göz alıcı mağazalar, müthiş web uygulamaları, harika pazarlama kampanyalarını görmemekteyiz. İnovasyonlar artık müşterinin daha az gördüğü, ancak deneyimleriyle fark ettiği alanlarda yapılmakta. Bundan 10 yıl önce hediye çeki uygulaması olmayan, CRM kullanmayan, hatta e-ticareti doğru düzgün yapmayan birçok büyük ölçekli perakende şirketi varken şu anda neredeyse tüm perakende şirketlerinde aynı ya da benzer uygulamalar söz konusu. Bu nedenle eğer şirketiniz bu tür olmazsa olmaz altyapıları kullanmıyorsa, mükemmel bir tedarik zinciri yönetimi yoksa onun için tehlike çanları daha yüksek seste çalacak.
Pazar yerleri e-ticaretin olmazsa olmaz gerçeklerinden bir tanesi. Bu nedenle şirketiniz eğer pazar yerleri oyununu doğru oynamıyorsa, rakiplerinizden en az 1 tanesi bu oyunu doğru oynayıp şirketiniz için büyük kayba yol açacaktır.
E-ticaretin hayatımıza sağladığı en önemli kolaylıklardan bir tanesi ürün ve fiyat karşılaştırması oldu. Eğer sadece sizde bulunan niş bir ürününüz yoksa, yüzde 10 kar marjıyla 5 tane satacağıma yüzde 50 kar marjıyla 1 tane satarım felsefesindeyseniz; bu oyunu sürdürmek sizin için daha da imkansız hale gelecektir. Doğru fiyatlama yapmadığınız takdirde başarılı olma şansınız çok düşecek.
Müşterilerin daha fazlası ürün satın alma sürecine arama motorundan değil, bir e-ticaret sitesinden başlayacak. Bu nedenle ilgili e-ticaret sitesi bir pazar yeri ise ve siz burada yoksanız müşterinin tekrar karşısına çıkmanız zorlaşacak.
Yönetimsel olarak da e-ticareti ağırlıklı olarak dijital pazarlama fonksiyonu gibi düşünen yöneticilerin şirketleri ya da fonksiyonu salt dijital pazarlama bazlı yöneten e-ticaret müdürleri, yerlerini başka şirket ya da kişilere bırakacaklar. Bu nedenle e-ticareti tüm fonksiyonlarıyla ele alıp doğru metriklerle ölçmek çok daha önemli olacaktır.
Amazon’un bulunduğu her ülkede e-ticaret işini iyi yapan fiziksel perakendeciler kazandı, iyi yapmayanlar kaybetti ve birçoğu kapandı ya da can çekişiyor. Özellikle fiziksel perakendeci iseniz hala zamanınız var, ancak çabucak işleri toparlayın.
Gittiğim her ülkede bugüne kadar Amazon’un nasıl geldiğini ve ülkenin e-ticaretini nasıl değiştirdiğini sorarım. “Çok da bir şey değişmedi” diyenle karşılaşmadım. Hatta kimi ülkelerde inanılmaz hikayeler okudum. Japonya’daki durum çok ilginç. Ama bu ay buna yerimiz kalmadı. Zaten siz de fazla zaman kaybetmeyin, hemen işinizin başına geçip planlama yapın!
Diğer e-ticaret köşe yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Ekim sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.
You may also like
