E-ticaretin Dönüşümü

Kalıcılı olmak isteyen e-ticaret firmaları havadaki esintiyi daha rüzgara dönüşmeden koklayabilmeli.
E-ticaret Sektörü
Son zamanlarda Türkiye e-ticaret sektöründe neredeyse hemen her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ekosistemin büyümesinde rol oynayan öncü e-ticaret firmaları, lojistik alanında yenilikçi çözümler sunan girişimler faaliyetlerini sonlandırma kararı alırken dünya devi olarak anılan firmaların yakın zamanda Türkiye’ye giriş yapmayı planladıkları görülüyor. Gelin, birlikte tüm bu gelişmelerin kaynağına inmeye çalışarak Türkiye e-ticaret sektörüne olabilecek yansımalarını irdeleyelim…
İnternet teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dünya çapında hızlı bir ivme kazanan elektronik ticaret, ülke ekonomilerini şekillendiren önemli bir sektör haline geldi. Üstelik son yıllarda dünya ekonomisinde yaşanan durgunluğa karşın büyümesini sürdüren e-ticaret sektörünün bu performansı göstermesinde Türkiye gibi henüz sektörel doygunluğa ulaşmamış olan pazarların rolü büyük.
Diğer yandan geleceğin alışveriş yöntemi olarak anılan e-ticaret, elbette bu noktaya bir anda gelmiş değil. Online alışverişin toplam perakende faaliyetleri içinde payının dünya ortalamasının üzerinde olduğu gelişmiş ülkelerin e-ticaret tarihine bakıldığında, sektörün mevcut duruma gelmesi sürecinde pek çok şaşırtıcı ve beklenmeyen gelişmelerle karşılaşıldığı rahatlıkla görülebilir.
Bu gelişmeleri de yaşamın doğal döngüsü ile açıklamak mümkün. Diğer bir deyişle, gelişmekte olan bir ekosistem içerisinde varlık sürdürebilmek için mevcut koşulların bilincinde olmak ve değişebilecek durumları öngörerek buna uygun planlama yapmak gerekiyor. Özellikle Türkiye gibi son derece hızlı bir dönüşüm içerisinde olan toplumlarda, kalıcılığını korumak isteyen e-ticaret firmaları havadaki esintiyi daha rüzgara dönüşmeden koklayabilmeli ve kısa sürede pazarın dinamiklerine uygun çözümler üretebilmeli.
Öte yandan e-ticaret anlamında henüz emekleme döneminde sayılan Türkiye’nin potansiyelini ortaya koyma yolunda yaşadığı büyüme sancılarına aslında ilk günden bu yana şahit oluyoruz. Fakat e-ticaret kullanıcısı ve ekosistemde yer alan firma sayısının hızlı artışına paralel olarak, bu sancıların şimdilerde daha sık aralıklarla karşımıza çıktığını söyleyebilmek mümkün. O halde dilerseniz Türkiye e-ticaretinin dününe kısaca göz attıktan sonra bugününü inceleyerek yarınını değerlendirelim…
Türkiye’de online alışverişin kısa tarihi
Ülkemizde son 20 yılda önemli gelişmeler kaydedilen e-ticaret sektörünün büyümesinde internetin yaygınlaşması, mobil cihaz kullanımının artması, bankacılık ve ödeme sistemleri alanlarındaki yenilikler, lojistik çözümler gibi pek çok faktör etkili oldu.
Ayrıca nüfusun çoğunluğunu oluşturan genç kitlenin teknolojik yeniliklere olan ilgisinin de e-ticaretin gelişiminde rol oynadığı çok açık. Bu durum hiç şüphesiz ki çağın gerekliliklerine hızla uyum sağlamayı kolaylaştırdığından sektörün büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Sektörel değerlendirmelere de bakıldığında zaten rakamların aylık ve yıllık bazda katlanarak arttığı rahatlıkla görülebiliyor. 2012 yılında toplam ticaret içerisinde yüzde 1,7 paya sahip olan e-ticaretin 2016 yılına gelindiğinde bu oranı neredeyse ikiye katlayarak yüzde 3,5’a çıkarması, büyüme hızını ortaya koyan en büyük kanıt.
Yine aynı şekilde 2011 yılında 36 milyon olan internet kullanıcısı nüfusunun bugün 46 milyonun üzerine çıkarak Türkiye’nin dünyanın en yüksek internet kullanıcısı nüfusuna sahip 17. ülke olmasını sağlaması, yakın dönemde yaşanan önemli gelişmelerden. Bunun yanında Türkiye’de yalnızca 7 yıl geriye gittiğimizde yüzde 6 orana sahip olan akıllı telefon yaygınlığının şimdilerde yüzde 65’e ulaşması da e-ticaretin bu noktaya gelmesine ön ayak olan başlıca faktörlerden.
Tüm bu rakamlar, hiç şüphesiz ki bize hızla değişen tüketim alışkanlıkları hakkında önemli ipuçları veriyor. Dünyanın gözü önünde çok büyük gelişmeler kaydeden Türkiye e-ticaret sektörü, bir yandan yurt dışı açılımlarına, yabancı firma yatırımlarına sahne olurken diğer yandan kapanacağını duyuran e-ticaret firmalarına, yenilikçi girişimlere de şahit oldu. Hayatın doğal döngüsüne benzer biçimde rekabet etmekte zorlananlar yok olurken yerlerine de yenileri geldi.
E-ticaretin sıcak gündemi
1997 yılını e-ticaretin ülkemizdeki başlangıç noktası olarak ele aldığımızda bu güne kadar e-ticaret ekosisteminde söz sahibi olan pek çok firmanın kapanıp bir o kadar da yeni firmanın faaliyete başladığını tahmin etmek zor olmayacaktır. Örneğin şöyle bir geriye döndüğünüzde, Türkiye’nin ilk online alışveriş sitelerinden biri sayılan estore.com.tr’nin 2009 yılında operasyonlarını durdurma kararı aldığını hatırlayabilirsiniz.
2011 yılında ise Çiçeksepeti’nin azınlık hisselerinin Amazon’a satıldığı açıklanmış ve bu gelişme ile tüm dünyanın gözleri Türkiye’ye çevrilmişti. Sonrasında GittiGidiyor’un eBay tarafından satın alınması haberi de gündeme bomba gibi düştü. Ondan tam 1 yıl sonra tüm Türkiye’nin zihninde yer edecek bir gelişme ile gündeme gelen Yemeksepeti, 44 milyon dolar değerinde bir yatırım aldı. Özel alışveriş sitesi Trendyol’un hizmet vermeye başladıktan tam 16 ay sonra 26 milyon dolarlık bir yatırım alması da Türkiye e-ticaretinin kilometre taşlarından biri olarak tarihe geçmiş oldu.
2 yıl öncesine, yani 2015’e gelindiğinde bir diğer özel alışveriş sitesi olan Limango’nun kapandığı haberi sektörde geniş yankı uyandırdı. Pazar koşullarına ayak uyduramadığı gerekçesiyle faaliyetlerini durduran Limango’dan sonra 2015 yılının en parlak girişimlerinden biri olan İncir.com’un geçtiğimiz yıl kapanması da son dönemde en çok ses getiren gelişmelerden.
Armut.com’un 2016’nın en büyük yatırımına imza atmasından sonra 2017’ye gelindiğinde yeni bir yatırım aldığını duyuran Buldumbuldum.com’un yurt dışı açılımı yapacağını duyurması, yakın zamanda yaşanan güzel gelişmeler arasında. Ayrıca geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü e-ticaret devi Amazon’un ilerleyen dönemlerde Türkiye pazarına giriş yapacağı duyumu, e-ticaret profesyonellerinin son günlerde üzerinde en çok durdukları konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Kurucuları arasında Sina Afra, Ahmet Emre Sarı ve Tolga Tatari’nin bulunduğu ve Naspers’ın 2011 yılında çoğunluk hisselerini satın aldığı özel alışveriş sitesi Markafoni’nin geçtiğimiz ay yayımladığı bir bildiri ile 30 Haziran 2017 itibarıyla faaliyetlerini sonlandıracağını duyurması, sektörde bomba etkisi yarattı. Akabinde online alışverişlere özel olarak geliştirilen yenilikçi teslimat girişimi Bukoli’nin de 30 Haziran 2017’den sonra hizmet vermeyeceğini açıklamasından sonra bazı çevrelerde e-ticaret sektörünün kötüye gittiği yönünde düşüncelerin oluşmasına yol açtığı gözlemlendi.
Sektörün önündeki yeni dönem
Türkiye e-ticaretinin büyüme sürecinde pek çok defa karşılaşılan kapanma, yeniden hizmete açılma, yatırım alma, yeni pazarlara yönelme gibi gelişmelerin son zamanlarda daha sık yaşanıyor oluşunu sektörün kötüye gittiği şeklinde yorumlamak, aslında sektörün tarihsel gelişimini göz ardı etmek anlamına geliyor.
Yılın ikinci yarısına henüz girilen bu günlerde Türkiye e-ticaret sektörünün yoğun ve hızlı gündemini, dönüşümün bir parçası olarak görmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu doğrultuda e-ticaret kullanıcılarının güvenliğini esas alan yeni hukuki düzenlemeler, geleneksel perakendecilerin e-ticarete katılımı gibi gelişmelerle birlikte sektörün önünde yepyeni kapılar açılacağını öngörmek mümkün.
Dolayısıyla rekabetin giderek tırmandığı, tüketici beklentilerinin her geçen gün yeniden şekillendiği, kullanıcı sayısının giderek arttığı Türkiye e-ticaret sektörünün 2017 yılının devamında da benzer gelişmelere sahne olacağını tahmin etmek hiç zor olmayacaktır.
Diğer e-ticaret makalelerini okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Temmuz sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.