Kendi mini stüdyonuzu kurun

Özellikle iş müşterinin dikkatini çekmeye geldiğinde, ürünlerde ya da sosyal medyada kullandığınız görsellerin önemi oldukça artıyor. Bu durumda Airbnb’nin hikayesi iyi bir örnek oluşturuyor.
Airbnb kurucuları, platform ilk kurulduğunda kullanıcılar tarafından yüklenen oda fotoğraflarından hiç memnun değildi ve bu durumu “mevcut görseller ile Craigslist ve benzeri oluşumlardan hiçbir farkımız yok” şeklinde yorumladılar. Kullanıcılar kiraya verdikleri odaları cep telefonları ile çekip platforma yüklüyorlardı, bu da ziyaretçilerin kalacakları oda hakkında gerçek bir bilgi edinememesine neden oluyordu ve sonunda 5000 dolarlık bir fotoğraf makinesi kiralayıp kapı kapı gezmeye ve sistemdeki odaların görsellerini kuvvetlendirmeye karar verdiler. Bu yaklaşım Airbnb’nin satışlarını iki, hatta üç katına çıkarmıştı. 2010 itibarıyla da Airbnb fotoğraf programını başlattılar; böylece ev sahipleri diledikleri zamanda Airbnb bünyesinde çalışan fotoğrafçıları evlerinin fotoğraflarını çekmesi için çağırabiliyorlardı.
Daha fazla kullanıcı dikkatini çekmek için kendi stüdyonuzu kurun
“Nasıl yani? Bir de stüdyo mu kuracağım?” demeyin. Artık teknoloji çok gelişti, cep telefonlarımız ile gayet profesyonel sonuçlar elde edebilir hale geldik. Yapacağınız ufak bir masraf ile çok daha verimli fotoğraf ve videolar çekebilir, daha fazla kullanıcının aklını çelebilirsiniz. Nasıl mı?
Hemen ihtiyaçları sıralayalım:
Işık: Hem fotoğraf hem de video için en önemli unsur ışık. Dikkat etmişsinizdir, gündüz iPhone’unuzla yaptığınız çekimler ne kadar iyiyse, geceleri yaptığınız çekimler de bir o kadar çamur gibi çıkıyor. Bunun en büyük nedeni ışığın yetersiz olması ve ufacık cep telefonu sensörlerinin ışıksız ortamda yeterli kalitede işler çıkartamaması. Alacağınız ufak bir ışık sistemi bütün sorunlarınızı çözecektir. Bunun için de en mantıklı opsiyon hem hesaplı hem de güçlü oldukları için sabit ışık veren led video ışıkları.
Kamera: Dediğim gibi, hepimiz cebimizde yeterli görüntü kalitesine sahip cep telefonları taşıyoruz; fakat çekimlerinizi bir adım ileriye taşımak adına giriş seviyesi DSLR ya da büyük sensörlü kompakt fotoğraf makinelerine yönelebilirsiniz. Unutmayın, ne kadar fazla para verirseniz görüntü kalitesi o kadar iyi olacak diye bir şey yok; tek dikkat etmeniz gereken şey, makinenin büyük sensöre sahip olması (1”, Microfour thirds, Aps-C sensörler işinizi yeterince görecektir).
Arka plan: Arka planlar belki de en uygun şekilde halledebileceğiniz, fakat önemi oldukça yüksek olan ögelerden biri. Elinizdeki güzel tahta bir masanın yüzeyini arka plan olarak kullanabileceğiniz gibi kırtasiyeden alacağınız bir karton da beyaz arka plan yaratmak adına işinizi görecektir. Bütçenize ve yapacağınız çekimlere göre ürün çekim çadırları da işinizi görecektir.
Tripod: Olmazsa olmaz değil ama işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Uygun fiyata alacağınız bir tripod, çekim yapacağınız makinenin sabitlenmesini kolaylaştıracaktır. Bu da görüntü kalitesini artırdığı gibi video çekerken istenmeyen titreşimleri de engelleyecektir. Fakat fotoğraf makinenizi bir tahta parçasının ya da kitabın üstüne koymak da işinizi çoğu durumda görecektir.
Diğer e-ticaret köşe yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Haziran sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.