E-ticaretin sahne arkası
E-ticaretin geçmişine dünya ölçeği için 20 yıl, Türkiye içinse en fazla 10 yıldır diyebiliriz. Normalde bir sektörün ve sektörün etrafındaki ekosistemin gelişmesi için 10 yıl çok kısa bir süredir, ancak e-ticaret sektörü ülkemizdeki hızlı büyümesini sürdürmeye devam ediyor.
Toplam perakende sektörü doğal olarak, Türkiye’nin ekonomik şartlarına bağlı olarak çok hızlı büyümese de e-ticaret sektörü her yıl katlanarak büyüyor ve offline perakendeden her geçen gün daha fazla pay almaya başlıyor. Özetle tüketiciler toplamda daha fazla harcama ve alışveriş yapmıyor, ama harcamalarının ve alışverişlerinin daha fazla kısmını online’dan yapmaya devam ediyorlar. Dünyadaki genel trende de baktığımız zaman, bu durum artık tartışılmayacak bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Tüketiciler toplamda daha fazla harcama ve alışveriş yapmıyor, ama bunların daha fazla kısmını online’dan yapıyorlar
O zaman, e-ticaret şirketlerinin veya genel anlamda online iş yapan şirketlerin, hatta bu şirketlerle iş yapan ekosistem içindeki tüm şirketlerin önünün çok açık olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Peki durum bu kadar basit ve öngörülebilir mi? Ya da ekosistemdeki tüm şirketler için gelecek bu kadar parlak mı? Ne yazık ki hayır…
Tüm sektörlerdeki online dönüşüm esasında tüm ezberleri ve iş modellerini kökünden değiştiriyor. Teknoloji geliştikçe hem müşterilerin davranışları sizin eskiden bildiğinize göre çok hızlı değişiyor hem de siz geleneksel rakiplerinizle eskiden kalma yöntemlerle boğuşurken hiç radarınızda olmayan yeni şirketler çok farkı iş modelleri ve ürünlerle bir anda müşterilerinizi elinizden alıyor.
Bir de üstüne bu değişimin çok hızlı yaşanması, ne olduğunu daha anlayamadan bazı şirketlerin yakın gelecekte zarar etmesine ve belki de kapanmasına sebep olacak. Ekonominin genel kuralı olarak da bu değişimi anlayabilen yeni şirketler eskilerinin yerini alacak.
Yukarıdaki paragrafta anlattıklarımızın belki ileride olacağını düşünebilirsiniz, ama bunlar şu anda olmaktadır.
1. İsmini çok iyi hatırladığımız Kodak, Zenith, Singer, PanAm, Nokia, Compaq, BlackBerry gibi birçok marka artık ya yok, ya da hiç popüler değil.
2. İsmini son 20 yılda duyduğumuz Amazon, Microsoft, Apple, Facebook, eBay, Google gibi şirketler artık çok popüler.
3. Bir de son 10, hatta 5 yılda kurulmuş değeri 1 milyar ABD Doları seviyesini çoktan geçmiş ve halen çok hızlı büyümeye devam eden şirketler var. Uber, Netflix, Xiaomi, Airbnb, Snapchat, Flipkart, Didi Kuaidi, SpaceX, Dropbox, Spotify gibi…
Bugün ve yakın gelecekteki müşterileriniz eskiden ürünlerinizi sattığınız müşteriler gibi davranmayacak
Yanlış anlaşmalara sebep olmamak için tüm örnekleri Türkiye dışından vermeye çalıştım. Ancak biraz düşünürseniz bu 3 kategoriyi Türkiye’deki şirket isimleri ile de doldurabilirsiniz.
Peki bu aşamada sorumuzu soralım? Sizce Türkiye’deki hangi şirketler bu dönüşümün farkında ve şirketini, organizasyonunu, hatta iş modelini değiştirmek konusunda yoğun bir çaba gösteriyor? Ya da hangi şirketleri bundan 5-10 yıl sonra artık göremeyeceğiz?
İsterseniz bir de bu online dönüşüm sonucu başlıca etkilenecek sektörleri de belirtelim; bankacılık, perakende, medya, lojistik, kargo/dağıtım…
Bu sektörde çalışan şirketlerin bilmesi gerekiyor ki, bugün ve yakın gelecekteki müşterileriniz eskiden ürünlerinizi sattığınız müşteriler gibi davranmayacak. Ayrıca şu anda belki farkında bile olmadığınız yakın gelecekteki rakipleriniz, sizin geçmişteki ve bugünkü rakipleriniz gibi davranmayacak.
Hazır mısınız?
Bundan önceki 6 yazımızda bir süreç halinde e-ticaret operasyonları hakkında genel bilgiler vermeye ve e-ticaretin sadece herkes tarafından bilinen ön yüzü dışında, bir de sahne arkası olduğunu anlatmaya çalıştık.
Bundan sonra bazı konuları daha da mercek altına yatırarak incelemeye devam edeceğiz.
Diğer e-ticaret köşe yazılarını okumak için tıklayın.
E-ticaret Çağı Mart sayısını ücretsiz okumak için tıklayın.