Güven damgası sistemi ile e-ticarette hizmet standartlarının yükseltilmesinin amaçlandığı söylenebilir.
Geçtiğimiz günlerde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından e-ticaret firmalarını yakından ilgilendiren bir tebliğ taslağı yayınlandı. Buna göre, elektronik ticaret yapılan sitelerin bundan sonra güven damgası taşımaları söz konusu. Bu yazı hazırlandığı sırada henüz taslak durumunda olan bu tebliğ, konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, dernek ve federasyonlarının değerlendirilmesine sunuldu.
Peki güven damgası tam olarak nedir?
Yapılacak iyileştirmelerle birlikte kurulacak olan güven damgası sistemi ile e-ticarette hizmet standartlarının yükseltilmesinin amaçlandığını söyleyebiliriz. Geleneksel perakendeciliğe alışkın olan tüketicilerin e-ticarete geçişte duydukları güvensizlik ve endişelerin giderilmesi açısından faydalı olabilecek bu sistemle birlikte özellikle orta yaş ve üzeri müşteri grubunun da e-ticarete kazandırılması süreci hız kazanabilir.
Güven damgası kullanmayı tercih eden e-ticaret sitelerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilen güven damgası sağlayıcıları (GDS) tarafından ücreti karşılığında söz konusu sistem tahsis edilebilecek. Yani bu damgayı taşımak bir zorunluluk değil, her firmanın sahip olması da şart değil. Öyleyse neden e-ticaret firmaları güven damgasına sahip olmalı ya da olmamalı?
Güven damgasının avantajları
Türkiye’de e-ticaret sektörü büyük bir potansiyel taşıyor. Bu potansiyeli ortaya çıkarabilmek ise en başta tüketicileri online kanallar üzerinden alışverişe yönlendirmekten geçiyor. Bu noktada, e-ticaret sitelerinin müşterilerin zihnindeki soru işaretlerini giderebilmesi ve beklentileri karşılayabilmesi çok önemli.
Seyhun Özkara’ nın köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın
